Tarım alanlarında tırtıl istilası genişliyor
Trakya’da başlayan ve Marmara Bölgesi’ne yayılan çayır tırtılı istilası Bursa’ya da sıçradı. Orhaneli ilçesinde tırtıl böceği ayçiçeği tarlalarının ardından sebze ve meyve yapraklarına da sıçradı. Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri köylere giderek inceleme başlattı.
Trakya’da özellikle ayçiçeği tarlalarında görülen zararlı tırtıl böceği diğer sebze ve meyvelerin yapraklarına da sıçradı. Son olarak Orhaneli’ye bağlı Koçu, Başköy, Süleymanbey ve Karıncalı mahalleleri ayçiçeği başta olmak üzere, yulaf, patlıcan, salatalık, soğan gibi sebze ve meyvelerde zararlı popülasyonu arttı. Ürünlerin yapraklarını yiyip tehdit eder boyutlara ulaşan tırtıllar için tarım ve orman yetkilileri harekete geçti.
ÖNCE KELEBEKLER GÖRÜLMÜŞ
Orhaneli Koçu Mahallesi Muhtarı Erhan Ferik; “Bayramdan önce köyümüz ve çevre köylerde çok yoğun miktarda beyaz kelebekler göründü. 40 yaşımdayım bu güne kadar köyümüzde bu şekilde yoğun bir kelebek nüfusuna rastlamadım. Ardından köyümüz ekili arazilerinde zararlı tırtıl böcekleri yoğun bir şekilde görüldü. Konuyla ilgili harekete geçip yerinde inceleme yapan Orhaneli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkililerine teşekkür ediyorum” dedi.
Yetkililer zaman zaman az miktarda rastlanan zararlı tırtıl böceği popülasyonunun bu yıl yoğun şekilde ortaya çıktığını, çiftçileri çayır tırtılı ile mücadelede gerekli önlemler ve kullanılacak ilaçlar hakkında bilgilendirdiklerini ifade ettiler.
BİRÇOK ŞEHRE YAYILDI
Marmara Bölgesi’nde ayçiçği ekili alanlarda popülasyonu artan çayır tırtılı zararlısının, ekili alanlara zarar vermesi nedeniyle Bursa genelinde kimyasal mücadele başlatıldı.
Çanakkale’nin köylerinde ekili bulunan kapya biberi, yonca ve mısır tarlarını istila eden çayır tırtılları ise, bitkilerin yapraklarını yiyerek zarar veriyor.
Aynı şekilde Bilecik’te ayçiçeği ekili alanlarda çayır tırtılı popülasyonun arttığı ve ayçiçeği ekili alanlarda zararlar oluşturduğu tespit edildi.
Eskişehir’deki ayçiçek tarlaları da ‘çayır tırtılı’ istilası ile karşı karşıya. Ayçiçek ekimi bakımından Türkiye’de 12’nci sırada yer alan Eskişehir’de, ayçiçek ekili alanların yüzde 3’ünde çayır tırtılı tespit edildiği belirtildi.
“GIDA GÜVENLİĞİ İÇİN TEHLİKE”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımda sorunlara değindi. Çiftçinin girdi maliyetleri ve iklim değişiklikleri ile uğraştığını anlatan Gürer, “Trakya’da görülen tırtıl istilası önümüzdeki sürecin de habercisi. 619 zararlı, bitkisel üretim için sorun. Bu zararlılar bulundukları bölgede ürün kayıplarına neden oluyor.
Bu zararlılar ile kamu eliyle mücadele edilmesi gerekiyor, çiftçiye bırakılmaması gerekiyor. Güneydoğuda çekirge, Akdeniz’de sinekler, domates güvesinin Antalya’dakİ üreticinin başına bela olması gelecekteki sıkıntıların habercisi. İklim değişikliği nedeniyle bu hayvanların popülasyonu arttı.
Bu hayvanların zehirlenmesi için sıkılan ilaçlar da tarım da üretimin azalmasına neden oluyor. Bu olaylar üreticiye destek verilmesinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Burada çözüm merci ise Tarım ve Orman Bakanlığıdır” diye konuştu.
Gürer, “İktidarın yanlış politikaları nedeniyle ekili alanlar azalıyor, üretim düşüyor, çiftçi sayısı azalıyor. Doğa da çöl sıcaklıkları, kuraklık, kum fırtınaları, sel, don ürünlere ciddi kayıplar verdiriyor. Bu Trakya’daki tırtıllar da üreticinin başına bela oldu. Bu zararlılardan bazıları ithal ürünlerle ülkemize geldi bu anlamda denetimlerin arttırılması da şart.
Tırtıl salgını, şunu gösteriyor ki ürünlerin üretiminin girdi maliyetleri ile zorlaştığı süreç ve doğanın yarattığı mağduriyet ile gelecekte gıda güvencesi açısından sorun arz edeceğini yetkililer görmeli ve önlemlerini de ona göre almalı.” dedi.
Bakan Nebati'den enflasyon ve tarım ürünleri açıklaması
Fiyat İstikrarı Komitesinde güncel enflasyon gelişmeleri ile emtia fiyatlarının seyri değerlendirildi.
Hazine ve Maliye Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Fiyat İstikrarı Komitesinin beşinci toplantısı, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati başkanlığında dün gerçekleştirildi.
Toplantıda güncel enflasyon gelişmeleri mercek altına alınırken, küresel düzeyde enflasyonist baskılar ile gıda ve enerji arz güvenliğine ilişkin endişelerin yoğunlaştığı içinde bulunulan bu dönemde emtia fiyatlarının seyri değerlendirildi.
Komite üyeleri, arz-talep uyumsuzlukları ile arz kesintilerinin özellikle gıda ve enerji fiyatları üzerindeki risklerini detaylandırdı. Gıda fiyatları özelinde buğday, arpa, ayçiçeği yağı ve şeker gibi stratejik tarımsal ürünlerin yurt içi arzındaki gelişmeler değerlendirildi. Toplantıda yılın ikinci yarısında fiyat istikrarını etkileyecek diğer risk faktörleri ve önlemler de ele alındı.
Komite tarafından, kamu fiyat politikalarının enflasyonla mücadele konusundaki kararlılık ve mali disiplin çerçevesinde belirlenmeye ve stratejik tarım ürünlerinin ilgili kurumlar tarafından satın alınmasına devam edilmesine karar verildi. Özellikle gıda ve enerji fiyatları başta olmak üzere fiyat istikrarına yönelik tüm paydaşların eş güdüm içinde çalışmaya devam etmesi, kış öncesi doğal gaz depolama ünitelerinin en üst kapasiteye ulaştırılması ve Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada enerji tasarrufuna yönelik önlemler en üst seviyede alınırken Türkiye’de de enerji tüketim alışkanlıklarının bu istikamette yönlendirilmesi kararlaştırıldı.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, toplantıda güncel enflasyon gelişmelerini mercek altına aldıklarını belirterek, “Toplantı kapsamında arz kesintilerinin gıda ve enerji fiyatları üzerindeki risklerini detaylandırarak stratejik tarımsal ürünlerin yurt içi arzındaki gelişmeleri kapsamlı bir şekilde değerlendirdik.” ifadesini kullandı.
Tarımda uzun vadeli reform gerekli
Geçtiğimiz yıla kıyasla yağışların yeterli olduğunu söyleyen Matlı, kalitenin iyi seviyede olduğuna dikkat çekti. Buğdayda yüzde 70-80’in üzerinde bir rekolte ve verimli bir hasat dönemi beklediklerini açıklayan Matlı, “Tarım ve Orman Bakanlığı’mızın ihraç edilecek ürünlerin hammaddeleri için önce ithalat sonra ihracat şartı getirmesiyle beraber, yurt içinde de tarımsal emtia fiyatlarında ciddi bir artış beklemiyoruz. Tüketiciyi ilgilendiren gıda fiyatları noktasında da ilgili bakanlıklarımızın koordinasyonu sonucu geçtiğimiz yıl yaşanan fiyat artışlarını bu yıl beklemiyoruz” diye konuştu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Bursa Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, uluslararası piyasalarda; gıda tedarik zincirindeki bozulma, COVID-19 etkisi, artan enerji, akaryakıt ve gübre maliyetleri, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş, iklim riskleri, üreten ve ihraç eden ülkeler ile ithal eden ülkeler arası mesafelerin artışı ve buna bağlı nakliye ve lojistik sorunları, yurt dışı fiyatlarını arttırdığı gibi tedarik imkanlarını da zorlaştırdığını söyledi. Gıda güvenliği konusunun dünyadaki en önemli meselelerden biri olduğunu belirten Matlı, ülkelerin rasyonel dış ticaret davranışlarının bozulup; yasaklamalar, sınırlamalar ve kotaların arttığını dile getirdi.
BAKLİYATTA AÇIK VAR
Tarımda uzun vadeli reform gerekli
Türkiye’de ise hububat ekişi ve üretiminin azaldığını belirten Matlı, yağlı tohumlarda ithalatın artıp, bakliyatta dönemsel açıklar görüldüğünü aktardı. Hayvancılığın şekil değiştirdiğine değinen Matlı, yem sanayinin büyüme trendinin hububat arz ve talep dengesini etkilediğini kaydetti. Tarım arazilerinin çok yıllık bitkilere kaydığını belirten Matlı, sebze ve meyve ihracatının artışı, ekili alanları dikili alanlara dönüştürdüğünü vurguladı. Kırsaldan kopuşların devam ettiğini söyleyen Matlı, özellikle tarımın genç ve emek sorununu arttırdığını ifade etti. Matlı, ölçek sorunu, parçalı ve dağınık arazi yapısının; verimlilik ve maliyetleri olumsuz etkilemeye devam ettiğini ekledi.
TÜM KESİMLER ÇALIŞIYOR
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda; salgın ile dünyanın bir değişim içerisine girdiğini anımsatan Matlı, “İçinde bulunduğumuz konjonktürde pandeminin, Rusya-Ukrayna krizinin ve iklim değişikliklerinin küresel anlamda doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemediği hiçbir sektör kalmadığını söyleyebiliriz. Salgının başından itibaren petrol ve gıda başta olmak üzere maliyetlerde yaşanan artışlar, tedarik zincirinde yaşanan sorunlar ve kur atakları üreticimize, sanayicimize, esnafımıza çok ağır yükler getirse de tüm kesimler yine üretim, yatırım ve istihdam için durmadan çalışmaya devam etmektedir” dedi.
BUGÜN alınacak tedbirler ve hayata geçirilecek uygulamaların 2022 yılının nasıl seyredeceği ile doğru orantılı olacağını söyleyen Matlı, “Pandemi ile birlikte gıda milliyetçiliğinin ön plana çıktığı, üretici ülkelerin ihracata kısıtlamalar getirdiği ve enflasyon baskısının yoğun olarak hissedildiği bu dönemde, hububat alımlarının Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) üzerinden yapılmasını, üretici ve tüketicilerimizin korunmasının yanı sıra fiyat spekülasyonlarının da önüne geçilmesi noktasında önemli görüyoruz” diye konuştu.
İSTİKRAR SAĞLAYACAK
İş dünyası olarak serbest piyasa koşullarını desteklediklerini hatırlatan Matlı, “Piyasanın regüle edilebilmesi noktasında hububat alım ve satım işlemlerinin TMO gibi kamu kurumları üzerinden yapılmasını, hububat piyasalarında istikrarı sağlayacak, stokçuluğun önüne geçecek adil bir satış politikası ile hareket edilmesini, bu ortamda destekliyoruz. Ancak geçtiğimiz dönemlerde yaşandığı üzere; Tarım Kredi gibi Türk Şeker gibi kamu kuruluşlarında TMO üzerinden alınan ürünlerin dağıtımı konusunda özel sektörümüzü mağdur edecek, rekabet eşitliğini bozacak uygulamaların da bir daha yaşanmamasını diliyoruz” dedi.
Verimli hasat dönemi bekliyoruz
BU yıl geçtiğimiz yıla kıyasla kuraklığın olmadığını ve yağışların yeterli olduğunu söyleyen Matlı, kalitenin iyi seviyede olduğuna dikkat çekti. Buğdayda yüzde 70-80’in üzerinde bir rekolte ve verimli bir hasat dönemi beklediklerini açıklayan Matlı, “Karadeniz hattından gıda koridorunun aktif hale getirilmesiyle emtia fiyatlarında dengelenme bekliyoruz. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı’mızın ihraç edilecek ürünlerin hammaddeleri için önce ithalat sonra ihracat şartı getirmesiyle beraber, yurt içinde de tarımsal emtia fiyatlarında ciddi bir artış beklemiyoruz. Tüketiciyi ilgilendiren gıda fiyatları noktasında da ilgili bakanlıklarımızın koordinasyonu sonucu geçtiğimiz yıl yaşanan fiyat artışlarını bu yıl beklemiyoruz” diye konuştu.UZUN VADE GEREKİYOR.
Alınan tüm bu önlemlerin aslında bugün yaşanan sıkıntıların çözümü için yeterli olacağını savunan Matlı, ancak asıl önemli hususun; tarım sektöründe uzun vadeli reformlara duyulan ihtiyaç olduğunu belirterek, içinde bulunduğumuz dönemde tarım politikalarının yeterli olduğunu söylemenin mümkün olmayacağını ekledi. Matlı, “Miras hukuku, gübre, sulama ve tohum gibi girdi maliyetlerinin azaltılmasını sağlayacak destekler, hayvancılık politikaları, kalifiye iş gücü ve etkin teknoloji kullanımı, katma değerli üretim noktasında, iş dünyasını temsil eden sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte, tarım politikalarımızın uzun vadeli planlanmasına ihtiyacımız bulunmaktadır” dedi. Hedefler doğrultusunda üreteceğiz
Tarımda uzun vadeli reform gerekli
Ortaya koyulan sürdürülebilir büyüme vizyonunun, yatırım, üretim ve istihdam sac ayaklarından oluştuğunu vurgulayan Matlı, “İş dünyası olarak biz, ülkemizin hedefleri doğrultusunda üretmeye, katma değer yaratmaya, istihdam sağlamaya devam ediyoruz. Bu noktada böylesi zorlu bir süreçte devletimiz tarafından alınan kararlar; üreticimiz, sanayicimiz ve tüketicimiz açısından da ciddi manada olumlu kararlardır. Bundan dolayı; tüm karar alıcılarımıza teşekkürlerimizi sunarız” diye konuştu.
Başkan Altay: “Konyamıza 12 yeni tarımsal sulama tesisi daha kazandırıyoruz”
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, tarıma ve üretime desteklerinin artarak devam ettiğini belirterek, 2022 yatırım programı çerçevesinde 10 tarımsal amaçlı sulama tesisi ve 2 hayvan içme suyu göletinin yapımının devam ettiğini söyledi.
Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya tarımının kalkınması için tarımsal sulama yatırımlarını sürdürüyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Yeni Büyükşehir Yasasıyla birlikte kırsal bölgelerde üretimi artırmak ve çiftçinin kalkınmasına katkı sağlamak amacıyla tarıma ve tarım projelerine destek olmaya 2022 yılında da devam ettiklerini belirterek, bu yılın yatırım programında yer alan 2 hayvan içme suyu göleti ve 10 tarımsal amaçlı sulama tesisinin yapımının KOP desteğiyle sürdüğünü söyledi.
“Tarım arazilerini suya kavuşturuyoruz”
Başkan Uğur İbrahim Altay, Büyükşehir Belediyesi olarak temel amaçlarından birisinin de çiftçinin bulunduğu yerde daha çok kazanç elde etmesini sağlamak olduğunu ifade ederek, “Vahşi sulama toprağımızı çoraklaştırıyor. Bu nedenle damlama sulama, su kontrolü ve tasarruf büyük önem taşıyor. Biz de bu çerçevede tarımsal sulama yatırımları yapıyor, tarım arazilerini suya kavuşturuyoruz. Konya’mızda tarımın güçlenmesi için 2022 yılında Akşehir Atakent, Doğanhisar Fırınlı, Ilgın Yukarıçiğil, Meram Sarıkız, Seydişehir Çatmakaya, Doğanhisar Şıh, Hadim Bağbaşı, Hadim Çiftepınar, Halkapınar DedeliKörlü ve Ilgın Mahmuthisar sulama tamamlama tesislerini tamamlayıp vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız inşallah” dedi.
Tarımsal amaçlı sulama tesislerinin yanı sıra hayvan içme suyu göletlerinin de 2022 yılı yatırım programında yer aldığına dikkat çeken Başkan Altay, “Şehrimiz hayvancılığının önemli bir bölümünü oluşturan mera hayvancılığında, hayvanlara içme suyu sağlamak amacıyla hayvan içme suyu göletlerine gereksinim duyulmuştu. Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürlüğümüz şehrimiz sınırları içerisinde bulunan her türlü canlı için içme suyu hizmeti sağlamak sorumluluğunu taşıdığımız için 2022 yılı içerisinde Beyşehir Ağılönü ve Meram Sadıklar hayvan içme suyu göletlerini tamamlamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Altay, yapılan göletlerin tarımsal üretime sağladığı katkının yanı sına; bölgenin iklimini olumlu anlamda değiştirdiğini, endemik bitki türlerinin oluşumunu sağladığını ve suyun boşa akmasını engellediğini de sözlerine ekledi.
Tarım Bakanı’ndan Venezuelalı mevkidaşına: Siz hayvancılıkta 1 numara olmalısınız
Türkiye’nin Venezuela’da buğday üreteceğinin duyurulmasının ardından iki ülke arasındaki temas sürüyor.
Venezuela’ya tarım arazisi bakmaya giden Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin Venezuela Tarım Bakanı Wilmar Castro’ya hayvancılıkla ilgili söylediği sözler dikkat çekti.
Kirişci, helikopterle seyahat sırasında Castro’ya meraları göstererek “Siz bu merayla hayvancılıkta dünyada bir numara olmalısınız. Biz hayvancılık yapıyoruz. Hayvanlarımıza sanki pizzacıdan pizza, burgerciden burger ısmarlayıp dışarıdan yem alıp yediriyoruz. Burada her şey hazır” dedi.
HAVADAN VE KARADAN TEKNİK İNCELEME
Sosyal medya hesabından da açıklama yapan Kirişci ise, “Gerçekleştirdiğimiz toplantı ve görüşmelerin akabinde havadan ve karadan teknik incelemelerde bulunduk. Bu ziyaretin, iki ülke arasındaki ikili işbirliği ilişkilerini daha da geliştireceğini umut ediyorum” dedi.
MADURO ‘BİZİM ÜLKEMİZDE ÜRETİN’ DEMİŞTİ
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın davetiyle haziran ayında Ankara’ya gelmiş; ‘bizim ülkemizde üretin’ teklifinde bulunmuştu.
Kirişçi, Venezuela Tarım Bakanının ardından Maduro’nun da aynı teklifte bulunması sonrası, haziran ayında Diyarbakır’da yaptığı bir konuşmada, Türkiye’nin Venezuela’da buğday üretimine başlayacağını duyurmuştu.
Çiftçi sürekli artan girdiler karşısında ezilirken, açıklanan buğday alım fiyatlarının yetersiz kalmasından dert yanarken ve Türkiye’de buğday üretimi ciddi şekilde azalırken, Kirişci’nin bu açıklaması tepkilere neden olmuştu.
Gelinen noktada Kirişçi, Venezuela’ya ziyarette bulunarak tarımda verimlilik ve işbirliği konularında buradaki devlet yetkilileriyle bir araya geldi.
‘DİĞER ÜLKELER DE KİRALIYOR’ SAVUNMASI
Öte yandan, haziran ayında Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin Venezuela’da buğday üretecek olması şu sözlerle savunulmuştu:
“Kendi ülkeleri dışında tarımsal yatırım yapan ülkeler bu yatırımlarını mevcut tarım ve gıda ürünleri ihtiyacı için değil, gelecekte dünya gıda piyasasında söz sahibi olmak için yapmaktadırlar.
İngiltere, başta Afrika’da olmak üzere 4,4 milyon hektar arazi kiralamıştır. ABD’nin aynı yöntemle kiraladığı arazilerin büyüklüğü 3,7 milyon hektardır. İngiltere’nin kiraladığı arazilerin büyüklüğü Danimarka’nın yüzölçümüne eşitken, ABD, İsviçre ve Çin’in Moldova büyüklüğünde kiraladığı tarım arazileri vardır.
Afrika’nın en yoksul ülkelerinden Kongo 8,1 milyon hektar, Endonezya 7,1 milyon, Filipinler 5,2 milyon ve Sudan 4,7 milyon hektar arazi kiralamış veya satmıştır.”
Manisa'da 85 hektar orman, 100 hektar tarım arazisinin zarar gördüğü yangına 2 gözaltı
Manisa’nın Gördes ilçesinde anız ateşinden çıktığı belirtilen yangın, 17 saatte tamamen söndürüldü. Rüzgar nedeniyle geniş bir alana yayılan yangında, 85 hektar orman ile 100 hektar tarım arazisi zarar gördü. Jandarma, yangına sebebiyet verdikleri ileri sürülen İdris Ç. (60) ve Bilal Ö.’yü (50) gözaltına aldı.
İhbarla bölgeye ilk olarak 3 yangın söndürme helikopteri, 2 yangın söndürme uçağı ve 15 arazöz gönderildi. Fakat yangın, 3 ayrı noktaya daha sıçradı. Geniş bir alanda dağınık şekilde ilerleyen yangında, hava ve kara ekipleri arttırıldı. Alevlere 2’si Antalya Orman Bölge Müdürlüğü’nden gönderilen toplam 8 uçak, 10 helikopter, 1 nakliye ikmal uçağı, 49 arazöz, 7 su tankeri, 6 dozer, Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı 26 itfaiye aracı ve 5 yer ekibi ile müdahale edildi.
17 SAATTE TAMAMEN SÖNDÜRÜLDÜ
Bölgedeki yerleşim yerleri ise itfaiye ekiplerince tedbir amacıyla korundu. Karayağcı ve Kayacık mahallelerindeki 12 ev ile 320 küçükbaş ve 80 büyükbaş hayvan tahliye edildi. Çalışmalarını aralıksız sürdüren ekipler, alevleri 21.00 sıralarında kontrol altına aldı. Gece görüşlü helikopter ile soğutma çalışmaları, günün ilk ışıklarına kadar sürdü.
Saat 07.00 sıralarında yaklaşık 17 saatte tamamen söndürülen yangında, valilikten yapılan açıklamaya göre 85 hektar orman ile 100 hektar tarım arazisi zarar gördü. Bu arada olası bir alevlenme ihtimaline karşılık bölgede 2 helikopter, hazırda bekletiliyor.
Öte yandan jandarma ekipleri, anız ateşiyle yangına sebebiyet verdikleri ileri sürülen çiftçiler İdris Ç. ve Bilal Ö.’yü gözaltına aldı. Şüphelilerin jandarmadaki işlemlerinin sürdüğü bildirildi.
