23.06.2022 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

TİKA'dan Filistinli yerel kooperatiflere tarım desteği

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’nca (TİKA) Filistin’in Selfit şehrinde tarım, enerji ve istihdam odaklı 4 proje hayata geçirildi.


Selfit’te faaliyet gösteren Filistin Pazarlama Kooperatifleri ile yürütülen proje kapsamında, Kooperatife ait arsalar üzerinde kurulan serada ve aloe vera tarlasında ekim yapıldı.

Damlama tekniği ile otomatik sulamanın kullanıldığı ve 52 kooperatif üyesinin faydalanacağı serada, çilek üretiminin yanı sıra başta fasulye olmak üzere bazı gıda ürünleri yetiştirilecek.


Aloe vera ekimi yapılacak 2 bin metrekarelik alana sahip tarlada da yılda 3-4 kez ürün alınacak. 280 kooperatif üyesinin faydalanacağı tarladan elde edilen mahsul kişisel bakım ürünleri üreten tesislere pazarlanacak.


Selfit’e bağlı Deyr Ballut semtinde bulunan bir tesiste de kooperatif üzerindeki mali yükü hafifletmek için güneş enerjisi ünitesi kuruldu. Söz konusu binada Birleşik Arap Emirlikleri’ne ihraç edilmek üzere kekik, acur turşusu, acı biber sosu ve benzer ürünler üretiliyor.


Yine aynı tesise kurulan kekik kurutma fırını ile de zamandan tasarruf ederek üretimin arttırılması hedefleniyor. Bu kapsamda, güneş altında yapılan kurutma işlemleri yerine Türkiye’de üretilen kurutma fırını kullanılacak. Proje, 56 Filistinli aileye katkı sağlayacak.


Ey-Zeytun Kooperatifi’ne temin edilen hamur ve şekillendirme makineleri de üretimin artmasını sağlayacak. Bölgede bulunan okullara ekmek ve hazır yemek sağlayan kooperatif, Türkiye’den temin edilen tam otomatik makineler ile üretim kapasitesini arttıracak.


48 kooperatif üyesinin faydalanacağı proje, 2 işçiye ve 6 dağıtıcıya istihdam sağlayacak.

 

Hedef yüzde 65 kadın istihdamı

Özellikle kadın çalışan sayısının, kurulacak fabrikalarda ciddi bir oran oluşturacağını anlatan Ezine Gıda OSB Müdürü Alper Altınok, şunları kaydetti:

“Bizim burada kurulacak fabrikalardan aldığımız bir çalışan taahhüt sayımız var. Bu, şu anda 8 bin kişi. Biz bu konuda da bir çalışma yaptık. Fabrikalar hangi alanlarda çalışacaklar, üretim alanları ne olacak, hangi belgelere ihtiyaçları var gibi. Çoğunluğun kadın istihdamı olacağı sonucu ortaya çıktı. Ezine Gıda İhtisas OSB’mizdeki işçilerin yüzde 65’lik kısmını kadın işçilerimiz, kadın çalışanlarımız oluşturacak. Kadının iş yaşamındaki gücünü burada bir kez daha ortaya koymuş olacağız. Bunun sebeplerinden birincisi su ürünleri işleme yani balık işleme, ikincisi sebze, meyve ve dondurulmuş gıdalarda çoğunluk el işçiliğiyle yapılan üretimler olduğu için bu sektörlerde genelde mutlaka kadınlar çalışıyor. Firmalardan gelen verileri de topladığımız zaman 8 bin çalışan arasındaki önemli yüzdelik kısım ortaya çıktı. Bu konuda bölge halkına ve bölgede yaşayan kadınlarımıza ciddi anlamda bir iş imkanı olacaktır. Sanıyorum 2-3 yıl içinde fabrikalarımızın üretime başlamalarıyla istihdamda istediğimiz rakamlara ulaşacağız.”

Düzce'de çaldığı tarım aletlerini internette satmakla suçlanan şüpheli yakalandı

Düzce’nin Cumayeri ilçesinde, çaldığı küçük tarım aletlerini satmakla suçlanan şüpheli gözaltına alındı.
Düzce’nin Cumayeri ilçesinde, çaldığı küçük tarım aletlerini satmakla suçlanan şüpheli gözaltına alındı.

İlçede yaşayan N.K’nin evinden 2 tırpan motoru, 1 motorlu testere ile A.N’nin evinden 1 tırpan motoru çalındığı ihbarı alan jandarma ekipleri çalışma başlattı.

Teknik ve fiziki takip sonucu hırsızlık olayını gerçekleştirdiği gerekçesiyle şüpheli Ş.K. düzenlenen operasyonla yakalandı.

Çaldığı malzemeleri internet üzerinden sattığı belirlenen şüphelinin jandarmadaki işlemleri devam ediyor.

16 ürüne ihracattan önce ithalat şartı geldi

Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında tarım ürünlerine ilişkin düzenlemeleri içeren genelgede değişiklik yapılarak aralarında ayçiçeği yağı, margarin, hayvan yemi ve kristal şekerin de bulunduğu 16 tarım ürününe ‘önce ithalat’ şartı getirildi. Bu ürünleri kullanarak ihracat yapanlar önce hammaddeyi ithal edip nihai ürüne çevirmeleri durumunda indirimli veya sıfır gümrük vergisinden yararlanabilecekler.

Pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı ve iklim değişikliği etkisiyle tarımsal üretimde yaşanan sıkıntının, gıda arz güvenliğine etkisin azaltmak amacıyla, önemli tarım ürünlerinin DİR kapsamında imalatçı ihracatçılara satışı yasaklandı.

Dünya gazetesinden Hüseyin Gökçe’nin haberine göre, halen söz konusu hammaddeleri Türkiye’den alıp, nihai ürüne çevirdikten sonra ihraç etme seçeneği bulunan üreticiler, 1 Ağustos 2022’den itibaren iç piyasadan hammadde alamayacaklar.

20016/1 sayılı Tarım Ürünlerine İlişkin Dahilde İşleme Rejimi (DİR) Genelgesi’nde yapılan değişikliğe göre, bu ürünleri kullanarak ihracat yapanlar 1 Ağustos’tan itibaren önce hammaddeyi ithal edip nihai ürüne çevirmeleri durumunda indirimli veya sıfır gümrük vergisinden yararlanabilecekler. Genelge, ihracata konu işlem görmüş ürünlerin elde edilmesinde kullanılan, ithali vergiye tabi tarım ürünlerini kullanarak üretim yapıp ihracat yapan firmalar için Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) düzenlenmesi şartlarını düzenliyor. Yürürlükteki mevzuat uyarınca DİR kapsamında bazı ürünler özel düzenlemeye tabi tutuluyor. Belirli dönemlerde de bu ürünlerin ithalat ve üretim şartları değiştiriliyor.

“DÜNYA FİYATLARI DA YÜKSEK”

Öte yandan düzenlemeye ilişkin bilgi veren imalatçı ihracatçılar, birçok üründe pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle dünya fiyatlarının zaten çok yüksek olduğunu bildirdiler. Yanı sıra artan enerji fiyatı sebebiyle lojistik maliyetinin de çok yüksek olduğunun altını çizen ihracatçılar, zaman zaman ürün bazında yapılan düzenlemelerin bu kez topluca yapıldığını dile getirdiler.

GENELGEYE KONU 16 ÜRÜN ŞUNLAR

Buğday, mısır, mercimek, ayçiçeği, aspir ve kolza yağı, margarin, yağlık soya tohumu, ham soya yağı, ham pamuk yağı, palm/palm çekirdeği yağı, kristal şeker, konserve kuru fasulye, konserve nohut ve işlenmiş bezelye.

Manisa'da tarım işletmesinde çıkan yangına müdahale ediliyor

Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde bir tarım işletmesinde çıkan yangına müdahale ediliyor.
Koldere Mahallesi’nde, bünyesinde un, yem ve çırçır fabrikasının bulunduğu bir tarım işletmesine ait depoda henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı.

İhbar üzerine fabrikaya itfaiye, ambulans ve jandarma ekibi sevk edildi.

Rüzgarın etkisiyle büyüyen yangın, fabrikanın arka kısmındaki besi çiftliğine yaklaşınca buradaki büyükbaş hayvanlar tahliye edildi.

Manisa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekiplerinin yangın söndürme çalışmaları sürüyor.

Kırıkkale'de arpada 290 bin ton, buğdayda 350 bin ton rekolte bekleniyor

Delice ilçesinde hasada başlayan çiftçileri ziyaret eden Tarım ve Orman İl Müdürü Sırrı Yılmaz, AA muhabirine, il genelinde yaklaşık 1 milyon 100 bin dekar alanda buğday, 850 bin dekar alanda da arpa ekildiğini söyledi.

Yılmaz, nisan ayındaki yağışların beklenenin bir miktar altında olması nedeniyle verimin yılbaşında bekledikleri ortalamanın biraz altında olduğunu ifade ederek, verimin uzun yıllar ortalamasını yakalayabilecek düzeyde olduğunu belirtti.

“Bu yıl bizim için sap, saman ve her dane son derece önemli. Bunları ihmal etme gibi bir lüksümüz olmayacak. 40 arkadaşımız sahada bu tür kayıpların önüne geçmek için kontrollerini yapacak. Üreticilerimiz de son dönemlerde bu konuda bilinçli.” diyen Yılmaz, biçerdöverlerde de aynı hassasiyetin gösterildiğini aktardı.

Sezonun bereketli geçmesini temenni eden Yılmaz, rekolte beklentilerine de değindi.

Yılmaz, “Bu yıl yaklaşık 290 bin ton arpa, 350 bin ton buğday bekliyoruz. Üreticilerimiz bir yıl boyunca emek verdiler. Bu emeklerinin karşılığını inşallah alırlar. Özellikle dünyada yaşanan son gelişmelerle gıda arzı ve güvenliğinin stratejik bir konu olduğu ortaya çıktı. Bu konuda üreticilerimizin emeği ve alın terinin karşılığı çok önemli.” diye konuştu.

Yaklaşık 150 bin dekarda dolu nedeniyle yüzde 40 ila yüzde 70 hasar oluştuğunu, hasar tespit çalışmalarının tamamlandığını anlatan Yılmaz, bilgileri en kısa sürede ilgili kurumlarla paylaşacaklarını aktardı.

Dönüm başına verim arpada 350-400, buğdayda 200-350 kilogram
Delice Ziraat Odası Başkanı Adem Gökdere de dönüm başına arpada 350-400, buğdayda 200-350 kilogram verim alındığını ifade ederek, yakın zamanda etkili olan doludan dolayı çiftçilerin bir an önce hasadı tamamlamak istediğini belirtti.

Gökdere, hasat döneminin bütün üreticilere hayırlı olmasını diledi.

71 yaşındaki çiftçi Ertuğrul Biçici, bu yıl sertifikalı buğday ektiğini söyledi.

Biçici, “Dönüme 200 kilogram alıyoruz. Bir de arazilerimizin yakınından Delice ırmağı akıyor. Bu ırmak boşa akmasın, arazilerimizi sulayalım. Bu konuda yetkililer yardımcı olsun.” ifadelerini kullandı.

İklim dostu "uygulamalı çiftçi okulu" enerji ve suda tasarruf, verimde artış getirdi

Konya ve Karaman’daki uygulamalı çiftçi okullarında eğitim alan çiftçiler enerjide ve sulama suyunda tasarruf edip ürünlerden elde ettikleri verimi artırırken, karbon emisyonlarını azaltarak küresel ısınmayı durdurma çabalarına da katkı sağladı.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Küresel Çevre Fonu (GEF) desteğiyle yürütülen “Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım Projesi” kapsamında Konya ve Karaman’da uygulamalı çiftçi okulları hayata geçirildi.

Konya Kapalı Havzası’nda 4 yıl önce hayata geçirilen projede, Konya ve Karaman’a bağlı 7 pilot ilçede toplam 31 uygulamalı çiftçi okulu kuruldu.

Projeyle yenilikçi yöntemlerin yaygınlaştırılması, çiftçilerin üretimde karşılaştıkları sorunların aşılması, bilgi ve becerilerinin artırılması amaçlandı.

Sürdürülebilir arazi yönetimi konusundaki bilgi ve deneyimlerin aktarıldığı okullarda, programlı sulama, toprak işlemesiz ekim tekniği, biyoçeşitlilik, iklim değişikliği, toprak koruma, rüzgar perdeleri, tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliği ve mera rehabilitasyonu konularında 286 çiftçiye eğitimler verildi.

Aldıkları eğitim sonrasında çiftçiler, 2019 ve 2020 yıllarında şeker pancarı üretiminde sudan ortalama yüzde 25,5, enerjiden yüzde 23,2; danelik mısır üretiminde sudan yüzde 23,5, enerjiden yüzde 23.9 tasarruf etti. Ayrıca geleneksel uygulamalara kıyasla şeker pancarında yüzde 9, danelik mısırda ise yüzde 29.2’lik verim artışı gerçekleşti.

Proje kapsamında, 24 bin 286 hektar mera alanı rehabilite edilerek yılda 83 bin 704 ton karbondioksit eş değeri (tCO2eq), iklim dostu tarım uygulamalarıyla 59 bin 867 hektar tarım arazisi rehabilite edilerek 36 bin 768 tCO2eq, toplamda da 120 bin 472 tCO2eq emisyon azaltımı sağlandı.

Konya ve Karaman’daki pilot ilçelerde elde edilen başarının ardından proje, Türkiye’nin başka illerine de yayılarak uygulamalı çiftçi okulu sayısı 40’a çıkarıldı.

Programlı sulama ve toprak işlemesiz ekim tekniği

Proje hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Tarım Uzmanı Fazıl Düşünceli, proje için Konya ve Karaman’ın 7 ilçesinde belirlenen lokasyonlarda sulama sistemleri kurulduğunu ve bu sistemlerle, çiftçilere etkin sulamanın gösterilmesinin amaçlandığını söyledi.

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesinden öğretim üyelerinin bu tarlalarda sulama programları hazırladığını ve çiftçilerin sulamalarını bu programa göre yaptıklarını anlatan Düşünceli, sistem tüm bölgeye yayıldığında büyük bir kazanç sağlanacağını kaydetti.

Göksu Nehri’nin suyunun Konya Ovası’na aktarılmasını sağlayan Mavi Tünel’i örnek göstererek sistemin getireceği faydalara değinen Düşünceli, “1 yılda bu sulama yöntemi bölge geneline yayılırsa Mavi Tünel’den gelecek su kadar tasarruf yapılabileceği hesaplanmış. Bu, projenin en başarılı sonuçlarından bir tanesi olarak ortaya çıktı.” diye konuştu.

Çiftçilere eğitimi verilen konulardan başlıcasının toprak işlemesiz ekim tekniği olduğunu vurgulayan Düşünceli, doğrudan ekim olarak da bilinen bu tekniğin, ön bitkiye ait yüzey artıklarının olduğu tarla koşullarında, hiçbir toprak işlemesi yapılmaksızın tohum ekilerek uygulandığını bildirdi.

Düşünceli, yöntemin avantajlarını şöyle anlattı:

“Çiftçiler, toprak işleme yapmadan ekim yapmak suretiyle, özellikle ikinci üründe 10 günlük bir zamandan kazanımlarının olduğunu, yani ikinci ürünü 10 gün erken ekme imkanına sahip olduklarını belirtiyorlar ki bu, verim açısından ve Konya ekolojisi açısından çok önemli bir kazanım. Dolayısıyla kışın, soğuklar gelmeden hasadını yapabiliyorlar. Bunun yanı sıra toprak sürümü yapmadıkları için bir dekarda 7 litre mazottan tasarruf yaptıklarını ve bundan sonra da bu yöntemi uygulayacaklarını söylüyorlar. Bu bizim için çok büyük başarı.”

Akaryakıt sarfiyatı, gübre ve su kullanımı azaldı

Projede yer alan Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Bitki Yetiştirme Teknikleri Birimi Araştırmacısı Ziraat Mühendisi İrfan Gültekin, uygulamalı çiftçi okullarının, Türkiye’deki tarım alanlarının verimli kullanılarak gıda bağımlılığının en aza indirilmesi ve doğal kaynakların korunması açısından son derece önemli olduğunu vurguladı.

Gültekin şunları söyledi:

“Ekonomik olarak üretim modelinin daha iyi olduğu, akaryakıt sarfiyatının düştüğü, sonraki süreçte de üretim aşamasında gübre ve su girdisinin daha az olduğu şeklinde çiftçilerin gözlem olarak ifade ettikleri sonuçlar var. Bunu kuru alanlarda uyguladığımız zamanlarda da verimsel artışların olduğunu belirten dönüşlerimiz var.”

“Yeni sistemlerle, nasıl sulama yapılacağını öğrendik”

Karaman’a bağlı Burnoba Köyü’nde yaşayan ve 22 yıldır çiftçilik yapan Kemal Akdoğan, uygulamalı çiftçi okulu projesinde aldığı eğitimlerden çok faydalandığını dile getirerek, “Ben 2019-2020 yılında eğitim aldım. Sürdürülebilir arazi yönetimini ve toprağı işlemeden tarım yapmayı öğrendik. 2 yıldır uyguluyoruz, memnunuz.” dedi.

Daha önce kıraç arazilerde arpa ve buğday ektiklerini, öğrendikleri yeni sulama teknikleriyle mısır, pancar ve fasulye ekmeye başladıklarını anlatan Akdoğan “Yeni sistemlerle, nasıl sulama yapılacağını öğrendik, eski sistemlerden kurtulduk. Elhamdülillah çok faydalandık.” diye konuştu.

Aynı köyde çiftçilikle uğraşan Bilal Sayma da proje kapsamında ayırdıkları arazide arpa, buğday, mısır, şeker pancarı gibi birçok ürün yetiştirdiklerini ve yeni öğrendikleri teknikler sayesinde pek çok kalemde tasarruf ettiklerini söyledi. Sayma, şöyle devam etti:

“2018’den bu yana, bir tarlayı işlemeden, pullukla sürmeden nasıl bir verim elde edebiliriz bunu gösterdiler. Ayırmış olduğumuz arazide bunu denedik. Dört, beş tohum şeklinde, bitki şeklinde denedik. Arazilerimiz biraz dağınık olduğu için hepsinde yapamadık ama mazotta olsun, suda olsun, tarla hazırlığı ve benzeri işçilikte olsun yüzde 20, yüzde 30 tasarrufumuz oluyor. Bütün araziye bunu uyguladığında yüksek rakamlar ortaya çıkabilir.”

Tarımda verimi etkileyen faktörler arasında teknoloji kadar tecrübenin de önemli olduğunu ifade eden Sayma “Teknolojiyle beraber ilerleriz. Bir de tecrübeler ediniriz. Bir şeyleri deneyeceksin ki tecrübe edineceksin. İlerleyen zamanlarda bakacaksın, mısırda şu sulama daha iyi, şu saatler daha iyi… Tecrübe edinmeden, bir şeyleri denemeden hiçbir zaman ilerleyemeyiz.” diyerek konuşmasını tamamladı.

Main Menu