Geyve kirazında bu sezon 10 bin ton rekolte bekleniyor
Mikroklima iklimi sayesinde birçok meyve ve sebzenin yetiştirildiği Sakarya’nın Geyve ilçesinde bu sezon 10 bin ton kiraz rekoltesi bekleniyor.
Geyve’de geçimini kirazdan sağlayan üreticiler, sabahın erken saatlerinde bahçelerinde meyve toplama mesaisine başlıyor.
Gün boyu dikkatle toplanan kirazlar, özenle kasalara yerleştirildikten sonra Safibey Ürün Toplama Merkezi ile Alifuatpaşa’daki pazara getirilerek tüccarlara ve tüketicilere ulaştırılıyor.
İlçede 10 bin ton kiraz rekoltesi bekleniyor.
Geyve Ziraat Odası Başkanı Süleyman Pınar, AA muhabirine, ilçede meyveciliğin ön planda olduğunu, ayva, üzüm, elma ve kirazın bu ürünlerin başında geldiğini söyledi.
11 bin 500 dekarlık bahçeden geçen yıl yaklaşık 10 bin ton kiraz hasat edildiğini belirten Pınar, “Bu yıl girdiler çok yüksek, çiftçi bundan muzdarip ama bunun yanında kiraz fiyatları da çiftçiyi memnun edecek şekilde. Şu andaki fiyatlar çiftçimizi bir nebze olsun rahatlattı.” dedi.
Pınar, Napolyon kirazının kilogramının 15-18 lira arasında değiştiğini söyledi.
“Kiraz kalitesinden memnunuz”
Büyük Saraçlı Mahallesi’ndeki kiraz üreticisi Muammer Yüksel de 15 dönüm bahçeden 8 ton kiraz topladığını söyledi.
Meyve kalitesinin iyi olduğunu vurgulayan Yüksel, “Fiyatlar bugünün şartlarında normal ama girdi maliyetleri de yükseldi, yine de buna şükür. Mahallenin gelir kaynağı kirazdır. Kirazın yanı sıra elma, ayva da yetiştirilir. Şu anda kiraz kalitesinden memnunuz, bugünün şartlarında fiyatlar da iyi, kendimizi kurtaracak şekilde ve tatmin ediyor. Rekoltemiz de gayet güzel, çiftçimizin de yüzü gülüyor.” ifadelerini kullandı.
Kirazın sofralara kolay gelmediğini dile getiren üretici Mustafa Yüksel ise meyvenin dalında çok beklemesi durumunda çürüyebileceğini, bu nedenle hasadının çok çabuk yapılması gerektiğini kaydetti.
Sabah erken saatte işçilerle, kalabalık aileyle bahçeye gidip kiraz topladıklarını anlatan Yüksel, “Öğlen sıcakta toplanmıyor çünkü öğle sıcağında kiraz yere düşüyor. Akşama kadar toplama devam ediyor. Ara verdiğimiz öğle saatlerinde de Safibey pazarına satışa geliyoruz. Genelde İstanbul, İzmit ve Adapazarı, nadiren de Zonguldak’a gönderiyoruz. Bazen istek üzerine Sakarya merkeze direkt bahçeden toplayıp ulaştırıyoruz.” diye konuştu.
Kiraz toplayan Kibariye Akkuş da akşama kadar çalışıp günde 150 lira yevmiye kazandıklarını söyledi.
Sudan'da 16 bine yakın küçükbaş hayvan yüklü gemi battı; koyunların çoğu telef oldu
Sudan’ın doğusundaki Sevakin şehrindeki Osman Dikna Limanı’ndan ayrılan 15 bin 800 küçükbaş hayvan yüklü gemi battı. Kapasite aşımı nedeniyle battığı belirtilen gemideki koyunların çoğu telef oldu.
Sudan Hayvancılık Bakanı Hafız İbrahim Abdunnebi, “Olay çok üzüntü verici. Kurtarma çalışmaları devam ediyor ama maalesef kaybımız büyük” diyerek soruşturma başlatıldığını belirtti. Geminin batmasına neden olarak ise 9 bin olan küçükbaş taşıma kapasitesinden çok daha fazla hayvanın yüklenmesi gösteriliyor.
Sudan resmi haber ajansı (SUNA), maddi zararın yaklaşık 3,74 milyon dolar olduğunu aktardı.
Milli İhracatçılar Odası Başkanı Ömer Beşir Halife yaptığı basın toplantısında, olayın rıhtımdan 13 metre uzaklıkta gerçekleştiğini ifade ederek, hadisenin birkaç saat sürdüğünü ve ilk anlarda geminin kurtarılma imkanının olduğunu ancak kurtarılamadığını söyledi.
Halife, Limanlar Müdürlüğünü, Hayvancılık Bakanlığını, Sudan Merkez Bankasını ve Gümrükler Müdürlüğünü olaydan sorumlu tuttu.
Milli İhracatçılar Odası Genel Sekreteri Memun İbrahim Geyli de başsavcının soruşturma heyeti kurmasını talep etti ve sorumlulardan hesap sorulması ve kayıpların tazmin edilmesi gerektiğini vurguladı.
“Sadece 700 koyun kurtarıldı”
Hayvan İhracatçıları Şubesi Başkanı Salih Salah ise 700 hayvanın kurtarıldığını ama durumlarının iyi olmadığını, uzun süre yaşamalarını beklemediklerini ifade etti.
Tarihi liman kenti Sevakin’in yeniden geliştirilmesi, tarihi binaların restore edilmesi ve rıhtımların genişletilmesi için Türkiye ile 2017 yılında yapılan anlaşma, eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir’in devrilmesinden sonra askıya alınmıştı.
Mersin'de geliştirilen "Çağataybey" kayısı çeşidinde bu yıl verim yüksek
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne (TAGEM) bağlı enstitüde yapılan çalışmalar sonucu 2004 yılında geliştirilen “Çağataybey” kayısısı, çeşitli dönemlerdeki zirai donlardan etkilenmedi.
Enstitü Müdürü Doç. Dr. Davut Keleş, gazetecilere, “Çağataybey” kayısı çeşidinin bu yıl soğuklardan etkilenmediğini söyledi.
Enstitüde 40 çeşit kayısıya yönelik çalışmaların sürdüğünü aktaran Keleş, “AR-GE çalışmamız devam etmektedir. Çok miktarda oluşturduğumuz melez bireyleri de tek tek performanslarına bakarak yeni çeşit geliştirme programımız sürüyor.” diye konuştu.
Enstitüde görevli yüksek ziraat mühendisi Mustafa Bircan da enstitüde geliştirdikleri “Çağataybey” ve “Alata Yıldızı” kaysı çeşitlerinin Mut ilçesinde yoğun üretildiğini ifade etti.
Bu yıl “Çağataybey”de verimin yüksek olduğunu aktaran Bircan, şunları kaydetti:
“Çağataybey’in üretimi biraz daha fazla yapılmaktadır çünkü lezzet ve tat olarak ‘Alata Yıldızı’ndan biraz daha ön plana çıkmaktadır. Bu yıl gördük ki ‘Çağataybey’in soğuklaması biraz daha yüksek olduğu için en az zarar görenlerden bir tanesi. Geçen yıllara nazaran Mut’ta yapılan üretimlerde ‘Çağataybey’in üretimi eksilmemiş, tam tersi biraz artış göstermiştir. Biz bu ıslah çalışmalarını yapmaya devam ediyoruz. Alata ve Mut’taki bahçelerde ıslah çalışmalarına devam ediyoruz. İleriki yıllar için yeni çeşitler geliştirmek için çalışıyoruz.”
Samsun’da çiftçiler yeniden şeftali üretimine başladı
Türkiye Damızlık Koyun Keçi Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, “Tarıma ayrılan 46,4 milyar lira kaynak içinde tarımsal destek olarak üreticilere aktarılacak destekler tüm yetiştirici, üretici ve çiftçilerimiz için can suyu olacaktır” dedi.
Türkiye Damızlık Koyun Keçi Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duyurduğu tarımsal desteklemeye ek bütçe ayrılmasını değerlendirdiği yazılı bir açıklama yaptı.
Çelik açıklamasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Meclis’e sunulan 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen ek bütçe ile tarımsal amaçlı ödemelere 46,4 milyar lira kaynak ayrıldığını, tarıma tahsis edilen ödeneklerin 2022 bütçe ödeneğine göre yüzde 80 oranında artırılarak 2022 yılı bütçesinde ayrılan 57,6 milyar liralık kaynağa ek olarak artırılan 46,4 milyar lira ile birlikte 2022 yılında tarıma ayrılan toplam kaynağın 104 milyar liraya yükseldiğini söyledi.
Çelik açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Tarıma ayrılan 46,4 milyar lira kaynak içinde tarımsal destek olarak üreticilere aktarılacak destekler tüm yetiştirici, üretici ve çiftçilerimiz için can suyu olacaktır. Ek bütçe ile tarıma kaynak ayrılarak tarımın ve cefakâr çiftçilerinizin desteklenmesini memnuniyet ve şükranla karşılamaktayız. Yapılan düzenleme ile Tarımsal kalkınma aşamasında bir ülke olarak tarımın desteklenmesinde çok büyük bir adım atıldığını ve bu adımın Cumhurbaşkanımızın tarıma ve üreticilere ne denli önem ve değer verdiğini bir kez daha kanıtlar nitelikte olduğunu görmekteyiz. Bu ek bütçe ile tarımsal desteklerin kabul görmesi, ülkemizin tarımı ve hayvancılığı için seferberliğin başladığını gösteren somut bir işarettir. Ek bütçenin 280 bin yetiştiricilerimize ve sektör paydaşlarımıza hayırlı olmasını temenni ediyor, tarıma ve üreticilerimize verdikleri desteklerden dolayı başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere sektörümüze ilişkin sorunların her fırsatta takipçisi olan ve sektörümüze ve yetiştiricilerimize desteklerini esirgemeyen Tarım ve Orman Bakanımız Prof. Dr. Vahit Kirişci ile Hazine ve Maliye Bakanımız Dr. Nureddin Nebati ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine teşekkür ediyorum.”
Pazara inmeden alıcı bulan Osmanlı çileği ilk ürünlerini verdi
Zonguldak’ta pembe rengi, aroması ve kokusuyla eşsiz özelliklere sahip Osmanlı çileği, ilk ürünlerini vermeye başladı.
Osmanlı çileği, Zonguldak Ereğli’deki 3 köyde 8-10 yetiştirici tarafından üretiliyor. Yöredeki kestane toprağında yerli kara çilekle etkileşime girerek özgün çeşit olarak ünlenen Osmanlı çileği, istenilen oranda üretilemiyor.
Kilogramı 30 lira
Osmanlı çileği, mayıs ve haziran aylarında sabahın erken saatlerinde büyük özenle toplanıyor. Rengi ve aromasıyla kozmetikten gıdaya kadar birçok sektörün ilgisini çekiyor. Çileğin kilogramı 30 lira.
Osmanlı Çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticiyi Koruma Derneği Başkanı Şaban Çetinkaya, bundan sonraki süreçte üretimin artacağını söyledi.
Çetinkaya, ilçedeki kurum ve kuruluşların desteğiyle geçen yıl 5 dönüm alan üzerine kurulan ve güvenlik kameralarıyla takip edilen Osmanlı çileği fide üretim merkezinin devreye girmesiyle, üretimde artışın başladığını anlattı.
“Yapılan çalışmalar olumlu sonuçlar vermeye başladı. Bu yıl ve bundan sonraki dönemde üretim sürekli artacaktır. Fide üretiminin artırılması ile çilek ekim alanları da artmıştır. Rekoltenin artış gösterecek olması bizleri son derece mutlu etmektedir.”
Yurt dışından da talep var
Çetinkaya, geçtiğimiz yıl 1 ton dahi toplanamayan Osmanlı çileğinden bu yıl 1 tonun üzerinde bir rekolte beklediklerini işaret etti.
“Osmanlı çileğinin hasat dönemi başlamış durumda. Meyvelerimiz olgunlaştı. Olgunlaşan meyvelerimiz daha önceden belirlenen müşterilerimiz tarafından satın alınmış durumda. Dolayısıyla yoğun bir talebin olduğunun da bu göstergesidir. Bu talepler her geçen gün artıyor. Ülkemizin değişik şehirlerinden bize ulaşan tüketiciler var ama talebe cevap veremiyoruz. Gıda sektöründen talep çok, İstanbul, Ankara pazarı zaman zaman yurt dışından isteyenler var.”
Savaşın sürdüğü Ukrayna'da çiftçiler buğday satmakta zorlanıyor
Ukrayna hükümeti ile bazı ülkelerin liderleri “Rusya ablukasına takılan” Odessa Limanı’ndaki binlerce tonluk tahıl stokunun Avrupa ülkelerine ulaştırılması için alternatif güzergah arayışındayken, Ukraynalı çiftçiler depolarında kalan ürünün pazarlanması için yeni çözüm yolları arıyor.
Bir yandan Rusya ile Ukrayna savaşı devam ederken Ukrayna’nın doğusunda cephe hatlarına yakın köylerdeki halk, saldırı tehlikesine rağmen buğday tarlalarından ayrılmıyor.
Luhanks ve Donetsk bölgelerinde Ukrayna hükümetinin kontrolündeki ilçelerde Rus bombardımanlarının hedefi olan yerleşim yerlerinde halk tüm zorluklara rağmen tarım işleri ile uğraşmayı sürdürüyor.
Büyük buğday depolarının Rus hava saldırılarının hedefi olduğu bölgelerdeki çiftçiler, sahip oldukları ambarları güvenlik gerekçesiyle tanımadıkları kişilere göstermek konusunda tereddüt ediyor.
Avrupa için bir tahıl deposu olarak önem taşıyan Ukrayna’da savaş devam ettikçe çiftçiler depolarında geçen yıldan kalan buğday stoklarını satamazken, 20 gün sonra yeni hasada hazırlanıyor.
Donetsk bölgesinde Kramatorsk şehri yakınında yer alan ve kısa bir süre önce Rus bombardımanlarının da hedefi olan Mykolaipillya köyünde yaşayan 34 yaşındaki çiftçi Maksim Vorobyov, saldırı tehlikesine rağmen tarımla ilgilenmeye devam ettiklerini söyledi.
Yaşadıkları köy çevresinde Kramatorsk dahil 3 şehir bulunduğu için savaşın olmadığı dönemde ellerindeki ürünü satmanın çok daha kolay olduğunu aktaran Vorobyov, burada yetiştirilen buğdayın satın alınması için bölgeye büyük şirketlerin geldiğine dikkati çekti.
Savaş yüzünden bölgedeki lojistik zincirin dağıldığı ve eskisi gibi düzenli işlemediğini kaydeden Vorobyov, “Elimizdeki hasatları saklamak zorundayız. Savaş başlamasaydı depodaki tüm hasadı şubatta satmış olurduk” dedi.
Öte yandan tarlalardaki yeni buğdayın toplanması için hazırlık yapmaya başladıklarını da dile getiren Vorobyov, “20 gün sonra yeni ürün toplanacak. Bunun için hazırlık yapıyoruz. Başaklar ilaçlanıyor” diye konuştu.
Köydeki deposunda tonlarca buğdayın bulunduğunu ve aynı zamanda hasadı beklediklerini belirten Vorobyov, savaştan olumsuz etkilenen lojistik sorunlarını kendi imkanlarıyla çözmeye ve yeni alıcılar bulmaya çalıştıklarını ifade etti.
Avrupa’ya tahıl ulaştırılması için çeşitli şirketlerin yeni kanallar açtıkları bilgisini paylaşan Vorobyov, Polonya, Moldova ve Romanya’dan Avrupa’nın merkezindeki ülkelere ürünlerin daha kolay bir şekilde ulaştırılabileceğini ekledi.
Köyden 15 kilometre uzaklıkta çatışmaların yaşandığını kaydeden Vorobyov, “Elbette büyük riskler var. Bazı aileler bölgeyi terk etti. Ama çoğu çiftçi tarlalarına, hasatlarına sahip çıkıyor” dedi.
Elindeki bir miktar tahılı olası “kötü günler” için de sakladıklarını aktaran Vorobyov, “Artık yeni hasat gelecek ve ona göre pazarlamanın yeni yollarına başvuracağız” şeklinde konuştu.
Mevsimlik tarım işçilerine hijyen kolileri dağıtıldı
Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) işbirliğiyle mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak yaşadığı bölgelere 5 bin hijyen kolisi dağıtıldı.Silifke’den Tarsus’a uzanan tarlalarda mevsimlik olarak tarım işinde çalışan yerel halka ve kentimizde geçici koruma statüsünde bulunanlara dağıtılan hijyen kolileri önemli bir ihtiyacı karşıladı. Aileleriyle birlikte çadırlarda yaşayan mevsimlik tarım işçileri, hijyen kolilerinde yer alan havlu, ped, tıraş köpüğü, diş fırçası ve deterjan gibi çok sayıda malzeme desteğinden yararlanmanın mutluluğunu yaşadı.
Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi’nin uyum masasında görevli Çağan Coşkuner, hijyen kolileriyle ilgili bilgi vererek, “Daha önceden aslında haritalandırmasını yaptığımız Mersin ili genelinde Silifke, Tarsus ve Akdeniz ilçelerinde yaşayan mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olduğu alanlarda hijyen kolilerimizi dağıtıyoruz. Hijyen kolimizin içeriğinde havlu, hijyenik ped, ıslak mendil, sabun, şampuan ve deterjan gibi ürünler yer alıyor. 5 kişilik bir ailenin temizlik ihtiyaçlarını görebileceği şekilde tasarlandı” dedi.
Dağıtım yapılan noktalardan birisi Tarsus ilçesine bağlı Kargılı Mahallesi oldu. Mevsimlik tarım işçilerinden Ali Taş, “Hijyen malzemesini kendi imkanlarımızla marketten, buraya gelen seyyar satıcılardan sağlıyoruz. Çoluk çocuk çok zaten, nüfus çok. Teşekkür ediyoruz. Paketin içinde deterjan, ıslak mendil, sabun, diş fırçası ve macunu gibi şeyler varmış, hanım söyledi. Belediye yardımını yapıyor sağ olsun, sürekli çadırlara geliyor. Belediyeden başka kimseyi de görmüyoruz” diye konuştu.