07.06.2022 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Niğde'de dolu yağışı sonrası tarım arazileri zarar gördü

Yurt genelinde sıcak hava etkili olurken, Niğde’de şiddetli yağış ve dolu yağışı görüldü.

Tarım arazileri zarar gördü
Niğde’de merkeze bağlı Edikli beldesinde öğleden sonra başlayan sağanak bir süre sonra yerini doluya çevirdi. Dolu nedeniyle bazı tarım arazileri kısmen zarar gördü.

Sokaklarda su birikintileri oluştu
İHA’nın haberine göre, Çamardı’nın Üskül köyünde başlayan sağanak sonrası sel medyana geldi, sokaklarda su birikintileri oluştu. Dolu ve sağanağa hazırlıksız yakalanan vatandaşlar ve sürücüler zor anlar yaşadı.

Denizli'de dereler taştı; tarım arazileri ve evler su altında kaldı

Denizli’nin Honaz ilçesinde etkili olan dolu ve sağanak nedeniyle dereler taştı. Karaçay Deresi’nin taşması sonucu Karaçay, Akbaş ve Aydınlar mahallelerinde tarım arazileri zarar gördü. 6 küçükbaş hayvan öldü, 3 ev su altında kaldı.

Honaz ilçesinin kırsal kesimlerinde dün gece etkili olan dolu ve sağanak, derelerin taşmasına neden oldu. Karaçay Deresi’nin taşması ile birlikte Karaçay, Aydınlar ve Akbaş mahallelerinde su baskınları yaşandı. İhbar üzerine bölgeye gelen AFAD ve itfaiye ekipleri kurtarma çalışması başlattı. 3 evin su altında kaldığı bölgede çok sayıda ağıl Sel sularıyla doldu. Ekipler, gece boyunca küçükbaş ve büyükbaş hayvanları kurtarmak için çaba harcadı.

Aralıklarla devam eden ve sabaha karşı etkisini kaybeden yağış sonrası ilçe tarım müdürlüğü ve belediye ekipleri hasar tespit çalışması başlattı. Selin 3 mahallede altyapıya büyük zarar verdiği tespit edildi. Yollardaki parke taşlarının selin etkisiyle yerinden sökülerek sürüklendiği tespit edildi. Tarım arazilerinin zarar gördüğü bölgede, domates, salatalık, patlıcan ve biber yetiştirilen bahçeler de çamur altında kaldı.

Karaçaylı üretici Osman Özen selin bir anda geldiğini belirterek, “Su dağlardan birden gelmeye başladı. Her taraf su ve çamur oldu. Kanallar akan suları almadı. Bahçeleri sele teslim oldu. En çok tarım arazileri zarar gördü. Sebze bahçeleri tamamen bitti” dedi.

KOYUNLARINI KURTARMAK İÇİN SEL SULARINA GİRDİ

Sel sırasında koyunlarının ağılda kaldığını söyleyen Ahmet Ömürlü, “Sel sırasında bahçedeydim. Hayvanların sel altında kaldığını görünce hemen koşup onları çıkarmak istedim. Ağılın bir duvarını yıktım. İki koyun ölmek üzereyken onları kurtardım. Sonra tek tek bütün koyunları ağıldan çıkardım. Ben suya girdiğimde su, koyunların boyunu aşmış göğüs hizama kadar gelmişti. Hayvanlarımızı kurtardık ama bahçelerde büyük zarar var. Daha yeni fideler dikilmişti. Gözle görebildiğimiz tüm tarım arazileri selden etkilendi. Zor durumdayız” diye konuştu.

3 MAHALLEDE ALTYAPI ÇÖKTÜ

Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek gece boyunca sel bölgesinde kurtarma çalışmalarına katıldıklarını belirterek, “3 köyümüz selden etkilendi. Dikili alanlar harap oldu. 6 küçükbaş hayvan telef oldu, 3 evimiz su altında kaldı. Ani ve yoğun bir yağış gördük. Üreticilerimiz de çok zor bir gece geçirdi. Tek tesellimiz can kaybının olmaması. Burada ekonomik olarak büyük bir kayıp oluştu. Özellikle altyapı ve üstyapı tamamen bitmiş durumda. Diğer kurumların katkıları ile bu hasarı ortadan kaldıracağız. Yarayı birlikte saracağız. Burada sebzecilik çok önde. Çay havzasındaki en verimli alanlar ürünlerini kaybetti. Üretici büyük ekonomik kayıp yaşayacak” diye konuştu.

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Pakdil: "Genelde Tarımda ve Gıdada Net İhracatçı Ülke Durumundayız"

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, Türkiye Fırıncılar Federasyonu’nun 7. Olağan Genel Kurulu’nda “Genelde tarımda ve gıdada net ihracatçı ülke durumundayız. Un mamulleriyle ilgili yaklaşık 750 milyon dolar civarında, hani söyleniyor ‘ithalat da yapıyoruz’, evet yapıyoruz. Ne için? Sektörümüzün unu işleyip tekrar satmasını net 750 milyon dolar kazancımız olan bir alan ve burada da bir sıkıntı yok” diye konuştu.


Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, Türkiye Fırıncılar Federasyonu’nun 7. Olağan Genel Kurulu’nda “Genelde tarımda ve gıdada net ihracatçı ülke durumundayız. Önemli tedarikçi ülkelerden bir tanesiyiz. Un mamulleriyle ilgili yaklaşık 750 milyon dolar civarında, hani söyleniyor ‘ithalat da yapıyoruz’, evet yapıyoruz. Ne için? Sektörümüzün unu işleyip tekrar satmasını net 750 milyon dolar kazancımız olan bir alan ve burada da bir sıkıntı yok” diye konuştu.

Türkiye Fırıncılar Federasyonu’nun 7. Olağan Genel Kurulu, bugün yapılıyor. Halil İbrahim Balcı’nın yeniden aday olduğu genel kurulda, genel kurulda gelir-gider bilançosu okundu ve oylanarak kabul edildi. Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü Başkanı Ahmet Güldal ve AKP’li vekillerın katıldığı genel kurulda, meslekte 25 yılını tamamlayan fırıncılara plaket verildi.

BALCI: “KIRMADAN DÖKMEDEN HEDEFE ULAŞACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM”

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Hail İbrahim Balcı, genel kurulda şunları söyledi:

“Esnafımız para kazanmazsa hijyen ve sağlıklı ortamda ekmek üretmemiz mümkün olmayacak, dolayısıyla kaliteli ekmek üretmemiz mümkün olmayacaktır. Fırıncı esnafımızın ayakta kalabilmesi için mutlaka ve mutlaka kazanması gerekmektedir. Çünkü esnafımızın 2-3 aylık zarar etmesi demek 6 ay para kazandığında o zararı karşılaması mümkün olmamaktadır.”

Bakanlara ve bürokratlara teşekkür eden Balcı, şöyle devam etti:

“3,5 ay gibi kısa bir sürede göreve gelen Tarım Bakanımızın ismi açıklandığında çok mutlu olduk. Allah razı olsun bakanımız ümitlerimizi boşa çıkarmadı. 5 gün öncesine kadar mayıs ayında destekleme son bulacağı açıklamasından sonra çok sıkıntılıydım ve yüzüm gülmüyordu. Haziran ayında da desteklemeye devam edilecek olması esnafımıza, vatandaşlarımıza nefes aldıracak. İnşallah bu desteklemeyle kırmadan dökmeden hedefe ulaşacağımızı düşünüyorum.”

PAKDİL: “DİJİTALLEŞMEYİ ÖNEMSİYORUZ”

Genel kurula, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil ise şu açıklamaları yaptı:

“Uzun yıllardır birlikte çalışıyoruz. Sizinle sıkı ilişki içerisinde olduk hep. Ekmek noktasında geldiğimiz durum itibariyle israfımız azaldı ama bunun daha da azalması lazım. Bunun için hem sizlere hem bizlere düşen hususlar var. Bir süreç yaşadık, bir süre evlerimizde kapalı kaldık. Bu süreç içerisinde Allah sizlerden razı olsun kapılarımıza kadar ekmek getirdiniz.

Tekrarladığımız bir protokolümüz var imzalandı. İnşallah bu konuda daha sağlıklı ekmek ve temiz iş yerleri olarak devam edeceğiz. Bakanlık olarak yaptığımız faaliyetleri gözden geçiriyoruz. İnşallah daha iyi hizmeti nasıl çabalarız bunun çalışması içindeyiz. Bunların ipuçlarını da kısa süre içerisinde görmeye başlayacaksınız. Dijital teknoloji öncelediğimiz ilerden bir tanesi bunu sağlayacak. Biz istiyoruz ki bizim çalışanlarımız daha az mesai yapsınlar ofiste daha çok sahada olsunlar, sizinle birlikte olsunlar. Çiftçimizle ücretimizle… dijitalleşmeyi de bu açıdan da önemsiyoruz.

“SERBEST PİYASADA TEŞEKKÜL EDEN FİYAT ÇİFTÇİMİZİN MALİYETİNİN DE ALTINDAYSA ARADAKİ FARK ÇİFTÇİMİZE ÖDENECEK”

Üretimi planlarken stratejik ürün diye ifade ettiğimiz yağ, un, şeker; et, süt, yumurta. Kendi imkanlarımızda kendi arazimizde bunları öncelik olarak üreteceğiz.

Destekleme noktasında çalışmalarımız var. Desteklerin sadeleştirilmesi gibi bir gayet içerisinde olacağız. Üreticimizin, çiftçimizin üretimini garanti altına almak asla zarar etmemesini sağlamak. Fark ödemesini arttırarak çiftçimizin maliyeti neyse onun üzerine kar miktarını koyarak ona göre bir fiyatlanma yapacağız. Eğer serbest piyasada teşekkül eden fiyat çiftçimizin maliyetinin de altındaysa aradaki fark çiftçimize ödenecek. Bunun da ipuçlarını görmeye başladınız. Dün sayın Cumhurbaşkanımızın hububat fiyatlarıyla ilgili yaptığı açıklama bunun düzenli işaretiydi.

“TARIM VE GIDADA NET İHRACATÇI ÜLKE DURUMUNDAYIZ”

Genelde tarımda ve gıdada net ihracatçı ülke durumundayız. Önemli tedarikçi ülkelerden bir tanesiyiz. Un mamulleriyle ilgili yaklaşık 750 milyon dolar civarında hani söyleniyor ‘ithalatta yapıyoruz’ evet yapıyoruz. Ne için? Sektörümüzün unu işleyip tekrar satmasını net 750 milyon dolar kazancımız olan bir alan ve burada da bir sıkıntı yok. İnşallah bu sene öngördüğümüz, birinci tahminde bulunduğumuz hububat, buğday üretimimiz 19 buçuk milyon ton, bu geçen seneye göre yüzde 10.5 bir ilave artış. Tabi yağışımız geçen seneye göre daha yüksek ama uzun yıllar ortalaması dikkate alındığında maalesef orada da bir miktar eksiğimiz var işte bunu telafi edecek, üretimi sürdürecek bir garantinin olması için yapılan bir başka faaliyet alanı nedir? Tarım alanlarımızın korunması ve sulanması.”

Tarım işçileri: Alım gücümüz bitti

CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan ve CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Tokat’ın Niksar ilçesindeydi. CHP’li vekillere dert yanan tarlada çalışan kadın işçiler, “Geçen sene günlük yevmiyemiz 80 TL idi, 5 litre sıvı yağı 60 TL’den alabiliyorduk. Bu sene yevmiyemiz 120 TL ama sıvı yağ oldu 170 TL. Alım gücümüz bitti” diyerek çiftçilerin çok zor durumda olduklarını ifade etti.

Beraberindeki heyetle ilçedeki tarım işçilerini ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya gelen Emecan ve Durmaz, tarım işçilerine Cumhuriyet Halk Partisi’nin “Aile Sigortası”nı anlatarak, çiftçilerin hak ettiği desteği ve emeklerinin karşılıklarını alacaklarını ifade ettiler.

CHP’li Emecan ve Durmaz; CHP Tokat İl Başkanı Çağdaş Kurtgöz, Niksar İlçe Başkanı Zafer Başar, Yazıcık Belediye Başkanı Tuncer Uzunoğlu, İl Genel Meclis Üyesi Kamil Yıldırım ve İlçe Kadın Kolları Başkanı Akgül Korkmaz ile Niksar’da tarım emekçileri ile buluştu.

Ziyaretler sırasında Emecan ve Durmaz’a yaşadıkları sorunları anlatan tarlada çalışan kadın işçiler “Geçen sene günlük yevmiyemiz 80 TL idi, 5 litre sıvı yağı 60 TL’den alabiliyorduk. Bu sene yevmiyemiz 120 TL ama sıvı yağ oldu 170 TL. Alım gücümüz bitti” diyerek çiftçilerin çok zor durumda olduklarını ifade ettiler.

“GİRDİ MALİYETLERİ 5 KATINA ÇIKTI”

Fahiş girdi maliyetlerinin çiftçilerin üretimini bitme noktasına getirdiğini belirten Emecan ve Durmaz’a bir tarım işçisi “Girdi maliyetleri 5 katına çıktı. 25 liraya 5 litrelik benzin alıyordum, şimdi 1 litre ancak alabiliyoruz. Bu üretimi devam ettiremeyeceğiz” diye isyan etti.

Üreticinin fiyatlardaki belirsizlikten de çok şikayetçi olduğunu belirten Emecan ve Durmaz’a tarım emekçileri, “Üretiyoruz ama kaça satacağımızı bilemiyoruz ve zarar ediyoruz. Devlet taban fiyat belirlemeli, ürünümüzü maliyet artı makul kâr ile satabilmeliyiz. Ülkede üretim planlaması yok. Ne ekeceğimize biz kendimiz araştırıp karar veriyoruz” diyerek durumlarını ifade etti.

Tarım finansmanı 200 milyara koşuyor

Milyonlarca çiftçinin tarım üretimini artırmak için finans dünyası da elini taşın altına koyuyor. Birbirinden cazip ve destekleyici nitelikte ödemesi kolay kredilere başvuran ve hasat zamanı ödemesini yapan çiftçilerin yıllık kullandığı kredi miktarı 189 milyar lirayı aştı.

Rusya-Ukrayna savaşıyla ortaya çıkan tarımsal kriz ülkelerin bu alandaki eksiklerini gidermesi ve çiftçisine gösterdiği önemi de artırdı. Türkiye’deki çiftçilerin üretimini artırması için devlet teşviklerinin yanı sıra finans dünyası da elini taşın altına koydu.

189 MİLYAR LİRALIK TARIM KREDİSİ VAR
Türkiye Çiftçi Kayıt Sistemi’ne üye tüm üreticiler kredi imkanlarından faydalanırken son 12 ayda kullandırılan tarım kredisi miktarı 189 milyar liraya ulaştı. Kolay ödeme yöntemleri ile ekim zamanı çiftçinin yanında olan finans dünyası, hasat zamanı uygun ödeme koşulları ile yerli üreticiye destek oluyor. Çiftçilerin kullandığı kredi miktarı ise günden güne artarken, bu yıl 200 milyar lirayı geçmesi bekleniyor.
SON 5 YILDA %141 YÜKSELİŞ VAR
Bankacılık sektörü mart sonu itibarıyla tarım alanında faaliyet gösteren şirketlere kredi desteğini 2021 yıl sonuna göre 18 milyar 704 milyon lira artırdı. Böylece tarım sektörünün toplam kredi stoku 180 milyar 738 milyon liraya yükseldi. 2021 yıl sonunda 162 milyar 34 milyon lira düzeyinde olan kredi stoku, 3 aylık süreçte yüzde 11,5 arttı. Söz konusu dönemde kredi stoku 18 milyar 704 milyon lira arttı. Son 5 yılda tarım alanında kullandırılan krediler de 105 milyar 858 milyon lira arttı. Özellikle salgın döneminde desteklerini sürdüren bankalar, tarım kredi stoklarını son 2 yılda yaklaşık 73 milyar lira artırdı. Böylece tarım sektöründeki kredi stoku artışı son 5 yılda yüzde 141,4, son 2 yılda yüzde 67,4 yükseldi.

ÖZEL KREDİ KARTI DA SUNULUYOR
Bankalar, çiftçilerin ve üreticilerin traktör, mazot, gübre, zirai ilaç, tohum, yem ve ekipman ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ön ödemesiz, hasatta ödeme ya da esnek ödeme gibi kredi imkanlarının yanı sıra anlaşmalı üye iş yerlerinden alımlar için özel kredi kartları da sunuyor.
GERİ ÖDEME ORANI ÇOK YÜKSEK
Tarım kredisi kullananların büyük bir kısmı 250 bin liradan daha az bir kredi çekiyor. Bu kredilerin zamanında geri ödemesi ise yüzde 85’i geçiyor. Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın çifçtiye faiz desteği ise toplam kullanılan kredilerin içerisinde yüzde 25’ten fazla desteğe denk geliyor. Bakanlığın son 5 yılda çifçtilere olan desteği ise 90 milyar lirayı geçiyor.

Muhasebeciliği bırakıp sera kuran girişimci çilek üreticisi oldu

Manisa’nın Turgutlu ilçesinde muhasebeciliği bırakarak kurduğu topraksız tarım serasında çilek yetiştiren Sibel Yıldız, yıllık 10 tona yaklaşan üretimiyle siparişlere yetişmeye çalışıyor.

Üniversitede muhasebe eğitimi almasının ardından 20 yıl çeşitli firmalarda muhasebeci olarak çalışan Sibel Yıldız, kendi işini kurma hayaliyle yaptığı araştırma sonucu serada topraksız tarımla çilek üretimine yöneldi.

Aile birikiminin yanı sıra Ziraat Bankasından tarım kredisi kullanan Yıldız, 2019 yılında 1 dönümlük alanda çok katlı sera kurdu.

Yılın 10 ayı üretim yapan ve yıllık yaklaşık 10 tonluk kapasiteye ulaşan Yıldız, iyi tarım uygulamaları kullanarak ürettiği çileklere gösterilen yoğun talebe yanıt vermeye çalışıyor. Yıldız, yetiştirdiği çilekleri Manisa ve çevre illere satıyor.

Yıldız, sera kurmak isteyen girişimcilere de sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarla destek oluyor.

“Göründüğü kadar basit olmuyor”

Sibel Yıldız, AA muhabirine, daha önce tarım deneyimi olmaması nedeniyle serayı kurarken endişelendiğini ancak eşinin desteğiyle yola çıktıklarını söyledi.

Yaptıkları işin göründüğünden daha zor olduğunu, özellikle ilk yıl çok zorlandıklarını belirten Yıldız, şöyle konuştu:

“Bu iş görsellerde göründüğü kadar basit olmuyor. Özellikle topraksız tarım Türkiye’de çok yeni. Bu işin bilincinde olan, bilgi ve destek alabileceğimiz kişilere ulaşmakta çok zorluk çektik. Bazı şeyleri yanılarak, yıkılarak öğrendik. O yüzden bu işi yapmak isteyen, bizle beraber öğrenmek isteyen insanlara, özellikle kadın girişimcilere destek vermek için sosyal medya hesabı açtım. Bu hesaptan ‘bu işi nasıl yapabiliriz’, ‘nereden başlayabiliriz’ gibi sorulara yanıt veriyoruz. Denemek isteyenlere yardımcı olmaya çalışıyoruz.”

Tarlaya göre daha verimli

Destek oldukları kişilerin sera yatırımlarını gördükçe mutlu olduğunu ifade eden Yıldız, çok katlı üretim sistemini yaygınlaştırmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Bir dönümlük katlı seradan, topraklı tarımda 5 dönümde üretilecek ürünün alındığına dikkati çeken Yıldız, üretim maliyetlerinden de tasarruf edilebildiğini anlattı.

Yılın 10 ayında hasat imkanına sahip olduklarını aktaran Yıldız, “Özellikle çilekte çok fazla talep var. Alanımız daha büyük olsa çok daha fazla ürünü piyasaya sunma imkanı bulacağız.” dedi.

İsteyen müşteriler dalından topluyor

Çok katlı serada, isteyen müşterilere kendi çileklerini toplama imkanı sunuluyor.

Ailesiyle seraya gelerek çilek toplayan Mehmet Hatun, “Bizim için güzel bir aktivite. Tadı ve aroması oldukça güzel. Ailemle geldiğimizde güzel bir etkinlik yapmış oluyoruz.” diye konuştu.

TMO piyasadan çekiliyor unun çuvalı 260 liradan 400 liraya çıkacak! Ekmek fiyatlarına kaç lira zam gelecek?

Bakan Kirişci, 115,1 milyon liralık tarımsal destek ödemelerine başladıklarını bildirdi.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, 115,1 milyon liralık tarımsal destekleme ödemelerini bugün çiftçilerin hesaplarına aktaracaklarını duyurdu.

Kirişci, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “115 milyon 123 bin 276 liralık tarımsal destekleme ödemelerini bugün çiftçilerimizin hesaplarına aktarıyoruz. Hayırlı ve bereketli olsun.” ifadelerini kullandı.

Açıklamada verilen bilgilere göre, söz konusu tutar, hububat-baklagil ve dane mısır desteğinde 114 milyon 134 bin 801 lira, hayvan gen kaynakları desteğinde 596 bin 475 lira ve düve alım desteğinde 392 bin lira olarak belirlendi.

Main Menu