25.04.2022 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Tarımsal destek vergi iadesi ödeniyor mu? Ödemelerle ilgili neden hiç bir açıklama yapılmıyor?

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2016 ile 2021 yılları arasında tarımsal destekleme ödemesi alan çiftçilere vergi iadesi ödemesi yapılacaktı. Önce ödemelerin Şubat ayında yapılacağı kaydedilmişti ancak Mart ayına sarktığı biliniyor. Ödemeler Mart ayında başlasa da kime ne kadar ödeme yapıldığı ve ödemelerin ne zamana kadar süreceği konusunda ilgili Bakanlıklardan hiçbir açıklamanın yapılmaması tepkiye neden oluyor. 

BAŞVURULAR 31 ARALIK’TA SONA ERMİŞTİ 

Bilindiği üzere vergi iadesi ödemeleri için başvurular 31 Aralık 2021 tarihinde sona ermiş, Ocak ayından itibaren yapılan başvurular incelemeye alınmıştı. Yapılan başvuruların incelenmesinin tamamlanmasıyla birlikte Mart ayında vergi iadelerinin ödenmeye başlanacağı kaydediliyordu. 

NİSAN’IN SONUNA GELİNDİ KİME NE KADAR ÖDEME YAPILDIĞI BİLİNMİYOR 

Girdi maliyetlerinden dolayı zor günler geçiren çiftçi için yapılacak vergi iadesi ödemeleri büyük önem taşıyor. Ödemelerin başlamasıyla birlikte hiçbir açıklama yapılmazken, Nisan ayının sonuna gelinmesine rağmen vergi iadesinin ödenmesinde kaç çiftçiye ne kadar bir ödeme yapıldığına dair de kamuoyuna hiçbir bilgi verilmedi. Buradaki belirsizlik, bu ödemelerden yararlanacak çiftçiyi ciddi anlamda mağdur ediyor.

ÇİFTÇİ BELİRSİZLİĞE TEPKİ GÖSTERİYOR! 

Türkiye Ziraatçılar Derneği Şanlıurfa Temsilcisi Müslüm Ösün, tarımsal destek ödemelerindeki vergi iadelerinin ödenmesiyle ilgili belirsizliğe tepki göstererek, “Çiftçiyi bilgilendirmek çok mu zor” dedi. 

YÜZDE 4 KESİNTİNİN GERİ İADESİNDEN KAÇ LİRA GERİ ALABİLDİĞİNİ SÖYLEYEBİLECEK MESLEKTAŞIM VAR MI?

Twitter hesabından bir paylaşımda bulunan Ösün, “çiftçilik yapıp 5 yıllık destekleme ödemelerinden alınan yüzde 4’lük kesintinin geri iadesinden kaç lira geri alabildiğini net olarak söyleyecek bir meslektaşım var mıdır” diye sordu. 

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği: Buğday ve tohumun kalbi TOKİ'ye devredilecek!

Konya Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsünün arazilerinin kamu yararı gerekçesiyle TOKİ’ye devredileceğine yönelik haberlere tepkiler çığ gibi büyüyor. Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Konya Şubesi Yönetim Kurulu, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaparak, söz konusu arazinin ‘rezev arazi’ ilan edilmesinin ülke tarımına ve tohumculuğuna yapılabilecek en büyük yanlışlık olacağına dikkat çekildi.

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Konya Şubesi Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada dikkat çeken başlıklar şöyle…

TEKNOLOJİ ÜRETEN ENSTİTÜ GÖREVİNE DEVAM ETMELİ

“Konya Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü arazinin kamu yararı gerekçesi ile TOKİ’ye devredileceği haberleri dillendirilmeye başlanmıştır. 1914 yılından bugüne kadar Türk tarımına hizmet etmiş ve bugün ülke tarımına tohumculuk ve hayvancılık konularında teknoloji üreten Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü görevine devam etmelidir.

100 YILI AŞKINDIR ISLAH EDİLEN VERİMLİ TOPRAKLARA SAHİP

Enstitüye tahsisli araziler yıllar öncesinden Konya’nın sulak daha sonraları Aslım Bataklığı olarak bilinen şehrin kot seviyesi en düşük bölgesidir. Burası zamanla drenaj kanalları açılarak ve iklim olarak daha kurak bir dönem girilmesi neticesinde fazla suların tahliye edilmesi ile 100 yılı aşkın bir süredir toprak ıslahı programı kapsamında iyileştirilmiş olan, birinci sınıf sulu mutlak tarım alanlarına sahiptir.

BUĞDAY MATERYALİ TEMİN EDİLEN ALAN TOKİ’YE DEVREDİLECEK

TOKİ’ye verilmek istenen bu alanda 100 yıldır hayvancılık ve tarla bitkileri üretim ve araştırma çalışmaları yanında Dünya Gıda Teşkilatına (FAO) bağlı CIMMYT ve ICARDA gibi Uluslararası Tarımsal Araştırma Kurumları ile ortak olarak yürütülen Uluslararası Kışlık Buğday Geliştirme Programı’nın (IWWIP) Türkiye adına koordinasyon merkezidir. Bu proje dahilinde dünyada 50’den fazla ülkedeki 100’den fazla buğday ıslahı programlarına buğday materyali temin etmektedir. Bu çalışmalar sonucunda verimli ve kaliteli toplam 105 adet buğday çeşidi tescil ettirilerek dünya ve ülkemizin gıda üretimine önemli katkılar sağlanmış ve sağlanmaktadır.

ENSTİTÜNÜN ULUSLARARASI ÖNEMLİ GÖREV ALANLARI BULUNUYOR

Bu program ve diğer uluslararası projeler çerçevesinde Enstitünün uluslararası görev alanı, başta Ortadoğu, Kafkasya, Orta Asya, Balkanlar, Kuzey ve Orta Afrika Ülkeleri olmak üzere tüm ülkelerdir. Türkiye içinde Bölgesel Görev Alanı: Orta Anadolu ve Güney Geçit Bölgesi. Konya, Aksaray, Karaman, Niğde, Nevşehir, Kayseri, Sivas, Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar, Isparta ve Burdur İllerini kapsamaktadır. Görev konuları ise tahıllar, endüstri bitkileri, yemeklik tane baklagiller, tıbbi aromatik bitkiler, çayır-mera ve yem bitkileri, meyvecilik, sebzecilik, biyolojik çeşitlilik, genetik kaynaklar ve hayvancılıktır.

ÜLKE TOHUMCULUĞUNUN KALBİ DURUMUNDA 

Enstitü arazisinde insanımızın temel gıdası olan ekmeğin elde edildiği buğday başta olmak üzere arpa, yulaf, tritikale, çavdar, nohut, kuru fasulye gibi iç tüketim ve ihracat ürünlerinin ıslah programlarını yürütürken, diğer taraftan da özellikle mısır, ayçiçeği ve soya fasulyesi gibi çokça ithal ettiğimiz ürünlerde bu bağımlılığı azaltmak ve ortadan kaldırmak amacıyla oldukça stratejik bir konu olan, tohumculuk sektörüne geliştirdiği ve geliştireceği çeşitlerle katkı vermektedir. Bu alanda günümüze kadar 40’a yakın farklı bitki çeşidinin ıslahını gerçekleştiren Enstitü, Türk Tohumculuğunun yüzde 38‘inin yer aldığı ve yürütüldüğü, dolayısıyla kalbi olan Konya‘da 170’den fazla tohumculuk firmasına önemli destekler sağlamaktadır. 

TARIMSAL KURAKLIĞA KARŞI ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR BAŞLATILDI 

Son yıllarda dünyada ve ülkemizde tarım ve gıda üretiminde birçok olumsuzluklar yaşamaktayız. Bu olumsuzlukların en önemlilerin birisi de dünyayı ve ülkemizi de etkileyen küresel iklim değişikliğinin sonuçlarından olduğu kabul edilen kuraklık gerçeğidir. Ülkemiz bu tehlikeye karşı tedbir amaçlı olarak, kurağa dayanıklı yeni çeşitler geliştirip, adaptasyon çalışmaları yaparak Türkiye’nin kuraklık sorununa çözüm bulması için 2007 yılında ülkemizin en kurak alanlarından biri olarak kabul edilen Konya’da ciddi maliyetlere karşılığında Kuraklık Test Merkezi Bahri Dağdaş UTAE’nün içine kurulmuş ve ülkenin tarımsal kuraklık konusunda yapılacak çalışmaları için Enstitü Koordinatör olarak görevlendirilmiştir. Yine bu arazi Türkiye Kurak Ekim Alanları için oldukça değerli bilgiler ve sonuçlar içeren, Doğrudan Ekim Çalışmaları konusunda da bir merkez olarak faaliyet göstermektedir. 

Tarlada çalışan çiftçi sayısı 500 binin altına düştü! 85 milyonu 500 bin kişi nasıl doyursun?

Ülkemiz çok ciddi bir gıda krizi ile karşı karşıya iken ilk kez tarlada çalışan çiftçi sayısı 500 binin altına kadar düştü. Tarımsal üretim maliyetlerindeki artışlar ve yüksek gıda fiyatları hem üreticiyi hem de tüketiciyi zora sokuyor. Tarımın öneminin gün geçtikçe arttığı bu günlerde maliyet artışlarının altında ezilen çiftçi de tarlayı terk ediyor.

ÇİFTÇİ SAYISI 500 BİNİN ALTINA İNEREK SON YILLARIN EN DÜŞÜK DÜZEYİNE GERİLEDİ

SGK Ocak ayı verilerine göre, toplam sigortalı çalışanların yüzde 71,9’unu oluşturan sigortalı ücretli çalışan grubu (4/a) yıllık olarak yüzde 5,9, rakamsal olarak 885 bin arttı ve genel eğilimi belirleyici oldu. Esnaf-çiftçi grubundaki (4/b) değişim yüzde 4,7 artış yönünde olmakla beraber alt sınıflarda eğilimler farklılaştı. Bu dönemde esnaf sayısında yüzde 9,1 yani 210 bin artış, çiftçi sayısında ise yüzde 13,2’ye denk gelen 75 bin düşüş görüldü. Söz konusu düşüşle birlikte çiftçi sayısı 493 bine geriledi.

Çiftçi sayısında uzun süreli düşüş eğiliminin yanı sıra esnaf sayısında son aylardaki yüksek oranlı artışlar dikkat çekti. Kamu sektöründe sigortalı çalışan (4/c) sayısındaki artış ise yüzde 1,6 ile sınırlı kaldı. Tarımsal üretim maliyetlerindeki artışlar ve yüksek gıda fiyatları hem üreticiyi hem de tüketiciyi zora sokuyor. Hükümet, üreticinin sıkıntılarını duymazdan gelip “ne olursa olsun üretin” çağrısında bulunsa da, çiftçi her geçen gün üretmekten kaçmak  zorunda kalıyor. TEPAV’ın istihdam izleme bültenine göre Ocak ayında sigortalı çalışan sayısı 1,1 milyon artışla 22,2 milyon olurken; çiftçi sayısı yüzde 13,2 gerileyerek 493 bine indi!

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) istihdam izleme bülteninde sigortalılık oranları incelendi. Buna göre, Ocak ayında sigortalı çalışan sayısı yıllık olarak yüzde 5,1 oranında 1,1 milyon artarak 22,2 milyon olarak gerçekleşti. SGK Ocak ayı verilerine göre, toplam sigortalı çalışanların yüzde 71,9’unu oluşturan sigortalı ücretli çalışan grubu (4/a) yıllık olarak yüzde 5,9 rakamsal olarak 885 bin arttı ve genel eğilimi belirleyici oldu.

ÇİFTÇİ SAYISI 493 BİNE GERİLEDİ

Esnaf-çiftçi grubundaki (4/b) değişim yüzde 4,7 artış yönünde olmakla beraber alt sınıflarda eğilimler farklılaştı. Bu dönemde esnaf sayısında yüzde 9,1 yani 210 bin artış, çiftçi sayısında ise yüzde 13,2’ye denk gelen 75 bin olarak düşüş görüldü. Söz konusu düşüşle birlikte, çiftçi sayısı 493 bine geriledi.

SON YILLARIN EN DÜŞÜK ARTIŞLARI

Sigortalı ücretli çalışanların yüzde 52,5’ini oluşturan 3 ana sektördeki istihdam artışları son bir yıl içinde gerçekleşen en düşük seviyelerde gerçekleşti. Toplam sigortalı ücretli çalışanların yüzde 27,7’si imalat, yüzde 15,6’sı toptan ve perakende ticaret ve yüzde 9,2’si inşaat sektörlerinde istihdam edildi. Yıllık değişimlere bakıldığında imalatta yüzde 7,4, toptan ve perakende ticaret sektöründe yüzde 3, inşaat sektöründe ise yüzde 0,2 artış gözlenmekle beraber, söz konusu artışlar yılın en düşük düzeylerine işaret etti.

Ziraat Odası çiftçiye ucuz gübre temin etti!

Tarımsal Çorum Ziraat Odası, artan girdi maliyetleri nedeniyle zor günler geçiren ve tarlasına gübre atamayan çiftçilere yardım elini uzattı. Ziraat Odası Başkanı Mehmet Sayan, Çorum çiftçisine piyasa satışının altında uygun fiyattan gübre temin ettiklerini söyledi. Türkiye’de tarımsal üretimdeki yetersiz gübreleme nedeniyle temel gıda ürünlerinde enflasyonun artmasına yol açabileceğini kaydeden Sayan, bu mağduriyetlerin giderilmesi için Çorum Ziraat Odası olarak imkanları dahilinde her zaman çiftçinin yanında olduklarına vurguladı.

Artan gübre fiyatları nedeniyle çiftçilerin zor durumda olduğunu belirten Mehmet Sayan, Ziraat Odası başkanlığı olarak temin ettikleri 6 kamyon gübreyi Çorum çiftçisine piyasa değerinin altında satışını gerçekleştirerek, çiftçiye biraz da olsa can suyu olmaya çalıştıklarını ifade etti. Son bir yıl içerisinde gübre fiyatlarının yüzde 400’lere çıkan oranlarda arttığını hatırlatan Sayan, yeteri miktarda gübre kullanmayan çiftçinin verim düşüklüğünden dolayı üretimde umduğunu bulamayarak, üretimden vazgeçebileceğini kaydetti.

GÜBRE FİYATLARINDAKİ ARTIŞA DUR DENİLMELİ 

Türkiye, kimyasal gübre ham maddesi açısından neredeyse tamamen dışa bağımlı bir ülke olduğuna değinen Sayan, ekilen üründen verim alabilmek için bitkinin gereksinim duyduğu azot, fosfor ve potasyum gibi besinleri sağlayan gübrelerin, tarımsal üretimde hayati öneme sahip olduğuna işaret etti. Tarımsal üretimi arttırmak, tarımsal maliyeti düşürmek ve çiftçileri ayakta tutmak için tarımsal desteklerin arttırılması gerektiğini vurgulayan Sayan, özellikle ucuz gübre temininin devamının sağlanmasını istedi. Gübre fiyatlarındaki artışa ‘dur’ denilmeli çağrısı yapan Sayan, gübre fiyatlarındaki aşırı artışların çiftçileri ciddi anlamda olumsuz etkilediğini kaydetti. Çorum çiftçisinin her zaman yanında olan ve sorunlarının çözümünde gösterdiği çalışmalardan dolayı AK Parti Çorum Milletvekili ve MKYK Üyesi Ahmet Sami Ceylan’a teşekkür eden Mehmet Sayan, milletvekili Ceylan’ın ucuz gübre temin edilmesinde büyük bir gayret gösterdiğini dile getirdi.

Türkiye'nin enginar bahçesinde yoğun hasat dönemi başladı

Türkiye’de enginar üretiminde ilk sırada bulunan İzmir’de hasat yoğunluğu yaşanıyor.

Ülkenin yıllık 40 bin tonluk enginar üretiminin yüzde 29’luk bölümü olan 11 bin 500 tonu İzmir’de gerçekleşiyor. Bölgede ağırlıklı olarak “sakız” ve “bayrampaşa” cinsi enginarlar ekimde tercih ediliyor.

Enginarın hasadı yılın ilk ayından itibaren yapılsa da asıl yoğunluk nisanda başlıyor. Bölgenin coğrafi işarete sahip olan ve ağırlıklı üretiminin yapıldığı sakız enginarında hasat ay sonuna kadar sürecek.

Hasadı nisanda başlayan bayrampaşa cinsi ise hazirana kadar toplanabiliyor.

“Ege mutfağında önemli yere sahip”
İzmir Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, AA muhabirine, İzmir’in bitkisel üretimde 150’den fazla çeşide sahip olan bereketli bir coğrafya olduğunu söyledi.

Kentin enginar üretiminde de ülkenin en büyük üreticisi olduğuna dikkati çeken Özen, enginarın bu bölgede yoğun üretilmesinde ürünün iklime uygunluğunun yanı sıra Ege mutfağında önemli bir yeri olmasının da rol oynadığını belirtti.

İzmir’de en fazla enginar üretiminin Çeşme ilçesinde olduğunu vurgulayan Özen, bu ilçeyi Urla ve Torbalı’nın izlediğini kaydetti.

Geçen yıl fiyatlardaki dalgalanmalar nedeniyle enginar üreticisinin iyi bir sene geçirmediğini ancak 2022’de durumun farklı olduğunu ifade eden Özen, şöyle konuştu:

“Sakız enginarı hasadı mayısa kadar devam edecek. Üreticimiz şu an adet başı 5 ile 7 lira arasında satış yapıyor. Pazardaki fiyatı 10 lira civarında. Üreticimiz için adet başı 5-7 lira gayet güzel bir fiyat. Üreticimiz dönüm başı 1800, 2 bin 500 adet enginar elde ediyor.”

Özen, geçen yıl hava şartlarında yaşanan olumsuzlukların bu sene için söz konusu olmadığına değinerek, “Bu sene havalar geç ısındı ama don etkisi yapacak bir havayla karşı karşıya değiliz.” dedi.

Siparişe göre günlük kesim yapıyor
Urla’nın Kuşçular Mahallesi’nde 15 dönümlük alanda enginar üreten 46 yaşındaki İlker Çapacı da hem sakız hem de bayrampaşa çeşidinin üretimini yaptığını anlattı.

Ürünün hasadının zor olmadığını dile getiren Çapacı, “Fakat hasat edildikten sonra işlenmesi zor. Biz ayıklıyoruz, tencereye girecek şekilde müşteriye teslim ediyoruz. Akşam gelen siparişe göre sabah kesim yapıyoruz. Günlük taze kesim yapıyoruz. Ayıklayıp öğleden sonra teslim ediyoruz. Genelde ev ve lokantalara satış oluyor. Pazara da gönderiyoruz.” diye konuştu.

Zeytin talanına Danıştay ‘DUR’ dedi

Zeytinliklerin yok edilmesine imkan tanıyan yönetmelik değişikliğine ilişkin karar Danıştay’dan döndü.
Zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasıyla ilgili yönetmelik değişikliğine ilişkin Danıştay’ın aldığı yürütmeyi durdurma kararıyla ilgili Başkan Soyer sosyal medyada mutluluğunu dile getirdi.

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin yürütülmesinin önünü açan yönetmelik değişikliğine ilişkin Danıştay’dan yürütmeyi durdurma kararı geldi. İzmir bvüyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer konuyla ilgili sosyal medyada paylaşımda bulundu.

Başkan Soyer: Çok mutluyuz
Yönetmeliğin Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından ilk olarak sosyal medyada ardından da birçok yerde tepkisini dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Danıştay’ın aldığı kararla ilgili mutluluğunu sosyal medyadan şu sözlerle dile getirdi: “Çok mutluyuz… Danıştay zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasıyla ilgili yürütmeyi hukuka aykırı bularak durdurdu.” Soyer konuyu yakından takip edeceklerini de sözlerine ekledi.

Danıştay’dan yürütmeyi durdurma kararı
Danıştay 8. Daire, zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin yapılmasına izin veren yönetmelikle ilgili Maden Yönetmeliği hükmünün yürütmesini durdurdu. Yazım aşamasında olan karar, Zeytincilik Kararı olarak bilinen 3573 sayılı kanuna aykırı hükümler içerdiği gerekçesiyle verildi.

1 Mart 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan ve madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı alanlarda madencilik faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine olanak sağlayan yönetmelik çok büyük tepkilere neden olmuş, düzenlemenin iptali ve yürütmenin durdurulmasıyla ilgili çok sayıda dava açılmıştı. Danıştay 8. Daire’nin yönetmelikle ilgili incelemesini tamamlamasının ardından davayı esasta karara bağlayana kadar düzenlemenin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Yazım aşamasında olan kararın Zeytincilik Kanunu olarak bilinen 3573 sayılı kanuna aykırı hükümler içerdiği ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle verildiği öğrenildi. Bu karara göre dava esastan karara bağlanana kadar yönetmelik uygulanamayacak ve zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine izin verilmeyecek. 

1 Mart 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan ve madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı alanlarda madencilik faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine olanak sağlayan yönetmelik çok büyük tepkilere neden olmuş, düzenlemenin iptali ve yürütmenin durdurulmasıyla ilgili çok sayıda dava açılmıştı. Danıştay 8. Daire’nin yönetmelikle ilgili incelemesini tamamlamasının ardından davayı esasta karara bağlayana kadar düzenlemenin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Yazım aşamasında olan kararın Zeytincilik Kanunu olarak bilinen 3573 sayılı kanuna aykırı hükümler içerdiği ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle verildiği öğrenildi. Bu karara göre dava esastan karara bağlanana kadar yönetmelik uygulanamayacak ve zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine izin verilmeyecek.

Başkan Soyer’den tepki gelmişti
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönnetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği’nin Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından harekete geçmiş konuyla ilgili olarak Başkan Soyer, yönetmeliğin iptali için dava yoluna gideceklerini ilk olarak sosyal medyadan duyurmuştu. Yönetmeliği ölüm fermanı olarak değerlendiren Başkan Tunç Soyer, ‘Fidanlar Bizden Meyveler Sizden’ sürdürülen tarımsal destek programı kapsamında Menderes’in Karakuyu köyünde yapılan zeytin fidanı dağıtımına katılmış ve burada da yönetmelikle ilgili tepkisini dile getirmişti.

Main Menu