08.04.2022 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

KAHRAMANMARAŞ - Kar yağışından zarar gören üreticilere 18 milyon liralık destek

Kahramanmaraş’ta kar yağışı nedeniyle zarara uğrayan üreticilere 18 milyon liralık destek ödemesi yapıldı.

 

 

Kahramanmaraş’ta kar yağışı nedeniyle zarara uğrayan üreticilere 18 milyon liralık destek ödemesi yapıldı.

Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş, gazetecilere, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun, milletvekilleri, belediye başkanları, ilgili kurum müdürleri ve sektör temsilcileriyle, kardan zarar gören üreticilerin şubat ayında Kadıoğluçiftliği Mahallesi’nde bir araya geldiğini hatırlattı.

Okumuş, kar yağışından zarar gören seralara yönelik hasar tespit çalışmalarının çok kısa süre içinde yapıldığını, başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere ilgili birimlere iletildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle, Türkoğlu, Onikişubat, Dulkadiroğlu, Pazarcık, Göksun, Elbistan ve Andırın ilçelerinde başta seracılık yapan üreticiler ile hayvancılık yapan yetiştiricilerin hesaplarına 18 milyon lira ödeme aktarıldığını ifade eden Okumuş, AK Parti hükümetlerinin üreticinin daima yanında olduğunu kaydetti.

Kar yağışından en çok etkilenen ilçenin Türkoğlu olduğunu hatırlatan Okumuş, afete uğrayan hak sahibi çiftçilerin belirlenmesi çalışmaları tamamlanmasının ardından, gönderilen ödeneğin hak sahiplerinin banka hesabına aktarıldığını dile getirdi.

Seracılık yapan Hatun Doğan da böylesi zor bir dönemde kendilerini yalnız bırakmayan devlet büyüklerine minnettar olduklarını söyledi.

Yaklaşık 8 yıldır seracılık yaptığını anlatan Doğan, “Cumhurbaşkanımıza, valimize, belediye başkanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Onlardan Allah razı olsun kendileri buralara kadar gelip seralarımız yıkımını bizzat gördüler. Bizlere ellerinde geldiği kadar yardımlarını yaptılar.” diye konuştu.

Kadıoğlu çiftliği Mahalle Muhtarı Abdurrahman Tosun da konunun takipçisi olan Başta AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ettiğini dile getirdi.

 

Siyez buğdayı artık koruma altında

Geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan ve “Hitit buğdayı” olarak anılan, coğrafi işaretli siyez buğdayının üretimini standartlaştırarak sürdürülebildiğini güvence altına almak amacıyla hayata geçirilen “Tohumdan Geleceğe Projesi” tamamlandı.

İhsangazi Belediyesinin 1 milyon 147 bin lira bütçe ile 2020 yılında hazırladığı ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca 1 milyon lira tutarında destek sağlanan projenin tamamlanması nedeniyle ilçede tanıtım gezisi düzenlendi.

Proje kapsamında inşa edilen fabrika ile imalathaneler basın mensuplarına gezdirildi.

KUZKA Genel Sekreteri Serkan Genç, basın mensuplarına, Tohumdan Geleceğe Projesi ile genetiği değiştirilmeden 10 bin yıl önceden bugüne gelen siyez buğdayının işlenerek un ve bulgur haline getirilmesi ve paketlenerek satışına yönelik tesis kurulumunun gerçekleştirildiğini söyledi.

Projeden siyez tarımıyla uğraşan yaklaşık 150 çiftçinin yanı sıra siyez unu üretim tesisleri, siyez bulguru üretim tesisleri, siyez ürünleri paketleme tesisleri, siyez kooperatifi işletmesi, siyez unundan simit, poğaça gibi unlu mamullerin üretimini yapan tesislerin yararlandığını anlatan Genç, kadın istihdamının artırılması için de ilçede 13 kadın tarafından siyez ürünleri yapmak ve satmak için kooperatif kurulduğuna işaret etti.

Genç, proje ile siyez buğdayının katma değerini artırdıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Kastamonu’da özellikle İhsangazi ilçesinde siyez buğdayın tarımı ve üretimi yapılmaktadır. Mevcut ürünümüzün çoğunluğu buğday veya bulgur şeklinde paketlenerek satışa veriliyordu. Burada katma değerin ilçede kalması, hem istihdamın hem de ilçe ekonomisinin artırılması anlamında bu projemiz oldukça önemlidir. Proje kapsamında yapılan tesislerle siyez buğdayının nihai ürün haline getirilmesi ile katma değeri yükselecektir.”

İhsangazi Belediye Başkanı Hayati Sağlık ise siyez buğdayı üretiminin çiftçilerin en önemli gelir kapısı olduğunu aktardı.

Proje kapsamında inşa edilen fabrikada üreticiden alınan siyez buğdayının un ve bulgur haline getirilerek yine ilçede siyez mamulleri üretenlere uygun fiyata verildiğini aktaran Sağlık, şu bilgileri verdi:

“İlçemizde yaklaşık 20 bin dönüm civarında siyez buğdayı ekimi var. Son yıllarda siyez buğdayının pazarlanmasında düşüşler yaşanınca hazırladığımız proje ile üretimi artırmayı hedefledik ve çiftçinin ürünü satışındaki belirsizliği ortadan kaldırmış olduk. Böylelikle siyez buğdayı üretimini devam ettirerek bizden sonraki kuşaklara bu doğallığın aktarılmasını sağlayacağız.”

Sağlık, ilçede kurulan kadın kooperatifi vasıtası ile de ürünün katma değerini artırarak hem kadın istihdamının oluşmasına hem de çiftçinin gelirinin artırılmasına katkı sunduklarını dile getirdi.

İhsangazi Üreten İşleyen Eller Siyez Üretim İşletme Kooperatifi
Başkan Semra Özcan da proje ile siyez unundan ve bulgurundan yaptıkları mamullerin satarak ev ekonomisine katkı sağladıklarını belirtti.

Proje kapsamında geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan siyez buğdayı üretiminin standartlaştırarak sürdürülebilirliği güvence altına alınırken, buğdaydan elde edilen ürünlerle bölgedeki dezavantajlı konumdaki kadınların istihdama katılması sağlanmış

Türk somonu İspanya'daki fuarda tanıtılacak

Yılın ilk çeyreğinde 20 ülkede alıcı bulan Türk somonunun 26-28 Nisan’da İspanya’da düzenlenecek fuarda tanıtılarak ihracat pazarının büyütülmesi hedefleniyor.

AA muhabirinin Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerinden derlediği bilgiye göre, yılın ilk çeyreğinde 3 bin 261 ton Türk somonu ihraç edildi. Söz konusu ihracattan 25 milyon 479 bin 301 dolar kazanç sağlandı.

Ocak-Mart 2021’de 21 milyon 454 bin 672 dolarlık Türk somonu ihraç edilmişti. Buna göre, bu yılın üç ayında yapılan Türk somonu ihracatı, 2021’in aynı dönemine oranla değerde yaklaşık yüzde 19 arttı.

Bu dönem Rusya Federasyonu, Almanya ve Kanada başta olmak üzere 20 ülkeye Türk somonu satıldı.

Rusya’ya ihracat değerde yüzde 29 azaldı
Söz konusu dönemde Rusya Federasyonu’na 1810 ton Türk somonu ihraç edilerek 12 milyon 649 bin 832 dolar gelir sağlandı.

Rusya’ya somon ihracatı, 3 bin 484 ton ürün karşılığı 17 milyon 700 bin 602 dolar kazanılan 2021’in ilk çeyreğine göre miktarda yüzde 48, değerde yüzde 29 azaldı.

Rusya’yı 8 milyon 978 bin 264 dolarla Almanya ve 1 milyon 75 bin 911 dolarla Kanada takip etti.

Geçen yılın aynı döneminde farklı olarak Hollanda, Polonya, Danimarka, Romanya, Avusturya, Irak, İsviçre ve Tayland’a da Türk somonu gönderildi.

“Türk somonu ihracatından beklentimiz yüksek”
DKİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, “Karadeniz somonu” olarak da bilinen Türk somonunun en büyük ihraç pazarının Rusya Federasyonu olduğunu belirterek, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle bu ülkeye ihracatta düşüş trendi yaşandığını söyledi.

Gürdoğan, DKİB olarak ihracatçılarla yeni pazar arayışlarının devam ettiğini dile getirerek, bu kapsamda İspanya’da 26-28 Nisan tarihlerinde düzenlenecek Avrupa’nın en büyük su ürünleri fuarına katılarak Türk somonunun tanıtımını yapacaklarını ifade etti.

Barselona’da gerçekleştirilecek “Seafood Expo Global” unvanlı fuarda, DKİB olarak açacakları 42 metrekarelik stantta Türk somonunun taze, dondurulmuş, fileto şeklinde ürünlerinin sergilenmesi yanında tanıtım broşürlerinde ürünün özellikleri ve diğer ürünlere göre farklılıkları, üstünlüklerinin anlatılacağını kaydeden Gürdoğan, şunları söyledi:

“Dünyanın birçok ülkesinden alıcılar bu fuara katılarak görüşmeler yapmakta ve bağlantı kurmaktadır. Fuarda, Doğu Karadeniz’deki firmaların bir kısmı kendi ürünlerinin tanıtım standını açacak, bir kısmı da ziyaretçi olarak katılarak birliğimizin standında müşterileriyle ikili görüşmeler yapacaktır. Fuara katılacak Avrupalı alıcılara Karadeniz somonunun üstünlüklerini tanıtarak yeni pazarlar bulacağımızdan ümitliyiz.”

Gürdoğan, ayrıca yürüttükleri proje kapsamında bölgedeki üreticilerle en fazla somon ithalatı yapan ülkelere yönelik pazarlama faaliyetleri düzenleyeceklerini belirterek, Türk somonu ihracatında yılı güzel rakamlarla tamamlamak istediklerini, beklentilerinin yüksek olduğu sözlerine ekledi.

Aronya, fındık, çay ve zeytin için organik gübre üretiyorlar

Yalova’nın Altınova ilçesindeki büyükbaş hayvan çiftliğiyle 10 yıldır kırmızı et ve süt sektöründe yer alan firma, kurduğu tesiste organik gübre üreterek satışa sunuyor.

Fevziye köyünde 15 bin metrekare kapalı alanda yaklaşık 500 büyükbaş hayvanı bulunan şirket, 2017’de Tarım ve Orman Bakanlığından aldığı destekle organik gübre üretim belgesini alarak faaliyete başladı.

Tesiste, ahırlardan kanal aracılığı ile depoya aktarılan gübrenin, karıştırma işlemi yapılarak gazı alınıyor. Makinelerde çeşitli işlemlerden geçirilen hayvan gübresi, traktör aracılığıyla karıştırılıp kurumaya bırakılıyor. Son aşamada 72 saat sterilize edildikten sonra paketlenip alıcıya ulaştırılmak üzere depoya kaldırılıyor.

Şirket yılda 1400 ton olan organik gübre üretiminin büyük bölümünü fındık, çay, aronya ve zeytin üreticilerine pazarlıyor. Yalova’daki tarım işletmelerine, çiftçilere de satış yapılıyor.

Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Kain, AA muhabirine, aslında turizm sektöründe faaliyet gösterdiklerini, ülke ekonomisine ve üretime daha fazla katkıda bulunmak amacıyla bu çiftliği kurduklarını söyledi.

Tesisin 1600 dönümünde 5 yıldır bütün üretimi organik yaptıklarını belirten Kain, “Etimiz, sütümüz, hayvanların yedikleri organik.” dedi.

Kain, 5 yıl önce organik gübre fabrikası kurmaya karar verdiklerini anlattı.

Üniversiteden bilim insanlarıyla fermantasyon çalışması yaparak organik maddeyi yüzde 69’a çıkarıp üretime başladıklarını ifade eden Kain, “4 yıl önce de Bakanlık tarafından bütün denetimler yapıldı ve tescillendi.” diye konuştu.

Kain, hazırlık aşaması ve organik gübre üretimine başlamalarının zor bir süreçte olduğunu dile getirdi.

Benzer tesislerin Almanya, Fransa ve Hollanda’da bulunduğunu belirten Kain, şöyle devam etti:

“Türkiye’de bu işi gerçekleştirmek, birebir yapmak, gecenin saat 03.00’ünde numune alıp üniversiteye götürmemiz 3 yıl boyunca devam etti. Çok uğraştık ve neticemizi aldık. Geçen yıl Karadeniz Bölgesi’ndeki fındık ve çay üreticilerine yaklaşık 500 ton organik gübre gönderimi yaptık. Çok başarılı bulduklarını bildirdiler. Bu sene de aynı proje devam ediyor. Yalova bölgesinde organik üretim yapan arkadaşlarımız bizzat gelip alıyorlar. Tescillenen Yalova aronyası üreticileri daha çok alıyor. Bursa’nın İznik ve Gemlik bölgesinde organik zeytin üretimi yapanlar çok tercih ediyor.”

Gıda ürünlerinde kimyasal gübre yerine organik gübre kullanımı
Cevdet Kain, insanların tükettiği gıdalardaki kimyasal gübrenin yok denilecek kadar azaltılması gerektiğine dikkati çekti.

Organik gübre ile halkın daha sağlıklı ürünler tüketebileceğini ifade eden Kain, şunları anlattı:

“Örnek tesislerden biri olmaya çalışıyoruz. Türkiye ekonomisine bu şekilde katkı sunmaya çalışıyoruz. Bu sezon şartlar biraz zor gitti. Üretimimizi kendimiz yaptığımız için daha az sıkıntı yaşayarak kışı geçirdik. Bu yıl biraz daha gayret gösterip daha fazla üretim yapma mecburiyetinde kalacağız. Etimiz, sütümüz ve tarımımızla organik belgemiz mevcut. Bakanlık tarafından da sık sık denetleniyoruz. Önümüzdeki yıllarda dünya nüfusunun artışıyla gıdada inanılmaz sıkıntılar doğacak. Onun için tedbirlerimizi bugünden daha sıkı almamız lazım. Biz de 5 yıl önce yeni araziler alarak üretimimizin tamamını organik yapmaya başladık.”

Kain, 15 personelle kırmızı et ve organik gübrenin yanında günde 3,5 ton süt üreterek çalışmalarını sürdürdüklerini sözlerine ekledi.

Eskişehir'de çiftçilere 33,5 ton yerli nohut tohumu dağıtıldı

Eskişehir’in Mahmudiye ilçesinde Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi kapsamında 60 üreticiye, 33,5 ton kuraklığa dayanıklı yerli nohut çeşidi olan azkan tohumları verildi.

İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Mahmudiye İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü bahçesinde gerçekleştirilen etkinliğe Mahmudiye Kaymakamı Harun Reşit Han, İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammed Gümüş ve nohut üreticileri katıldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammed Gümüş, özellikle geçen yıl yaşanan yağış rejiminden kaynaklı sıkıntıları gidermek adına Tarım ve Orman Bakanlığının kuraklığa dayanıklı, biçerdöver hasadına uygun yerli ve milli çeşitlerin ekimine yönelik çalışma başlattığını bildirdi.

Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsünce geliştirilen azkan nohut tohumluklarının kullanımına karar verildiğini aktaran Gümüş, şunları kaydetti:

“Projeden şimdilik 60 çiftçimiz faydalanacak. Yerli ve milli azkan nohut tohumu 2 bin 792 dekar arazide, hemen ekilmek üzere üreticilerimize verilecektir. Bu anlamda çiftçilerimize çok daha fazla katkı sağlayacağını düşünüyorum. Yerli ve milli çeşidimiz azkan nohut tohumluklarımızın hem çiftçilerimiz hem de Mahmudiyemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ürününüz bol kazancınız bereketli olsun inşallah.”

Mahmudiye Kaymakamı Harun Reşit Han da devletin her fırsatta çiftçiye destek olduğunu belirterek, projeye destek verenlere teşekkür etti.

Nohut üreticisi İsmail Türe ise teslim aldıkları tohumları toprakla buluşturup, elde edecekleri ürünleri vatandaşa sunacaklarını kaydetti.

Marmarabirlik, üretici ortaklarına akaryakıt desteği verecek

Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, yaptığı yazılı açıklamada, yönetim kurulunun aldığı karar doğrultusunda ortakların üretim maliyetlerinin düşürülmesine katkı sağlamak amacıyla akaryakıt desteği vereceklerini bildirdi.

Üretici ortakların 31 Ekim’e kadar, anlaşma yapılan akaryakıt firmalarının herhangi bir istasyonundan mazot alabileceğini aktaran Asa, şunları kaydetti:

“Gübre, zirai ilaç ve sigorta desteği ile üreticilerimizin en önemli girdi kalemini oluşturan akaryakıt desteği verilmesine başlanmıştır. Kooperatifine son 3 yılda ortalama ürün teslimatı 1000 kilogram ve altında olan ortaklara 250 litre, 1001-2500 kilogram olan ortaklara 300 litre, ortalama teslimatı 2 bin 501 kilogram ve üstünde olan ortaklara 350 litre akaryakıt desteği verilecektir. Akaryakıt desteği için ortaklara toplam 173 milyon lira kredi tahsisatı yapılmıştır”

Hidamet Asa, akaryakıt desteğinin üretimde verimliliği artırmak ve sürdürülebilir bir tarım yapılmasını sağlamak için büyük önem taşıdığını vurguladı.

Üreticilerin iki yıldır akaryakıtını kooperatiften temin ettiğini aktaran Asa, destekten faydalanacak ortakların, bağlı oldukları kooperatiflere giderek gerekli idari işlemleri tamamladıktan sonra anlaşma yapılan firmaların kartlarını almaları gerektiğini duyurdu.

Ayrıca Asa, üreticilerin girdi maliyetlerini düşürmek için toplam 335 milyon lira kredi tahsisatı yapıldığı bilgisini paylaştı.

Main Menu